3. Hukuk Dairesi 2019/2430 E. , 2019/10138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar ,murisleri ..."ın evlerinin önünde oynarken davalılar ... ve ..."a ait ve elektrik kaçağı bulunan lente teline fark etmeden temas etmesi sonucu elektrik akımına kapılıp vefat ettiğini, bu olay ile ilgili olarak daha önce anne ... ve baba ..."ın maddi ve manevi tazminat istemli dava açtıklarını,bu davanın karara bağlanıp Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini,eldeki bu davayı ise murisin kardeşleri adına manevi tazminat istemine dayalı olarak açtıklarını ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla murisin kardeşleri olan ... için 20.000 TL, ... için 20.000 TL, ... için 20.000 TL, ... için 20.000 TL, ... için 20.000 TL, ... için 20.000 TL, ve ... için 20.000 TL olmak üzere toplam 140.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ..., zamanaşımı, husumet ve derdestlik itirazında bulunduklarını,dava konusu olayla ilgili olarak soruşturma dosyasında şirketlerine herhangi bir kusur izafe edilmediğini savunarak,davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...,cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 06.04.2017 tarih ve 2015/19141 E.- 2017/4890 K. sayılı ilamı ile ""... davalının süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunduğu,mahkemece, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin uyuşmazlığın esasının çözümlendiği,bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu..."" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise,davacıların davasının kısmen kabulü ile, davacı ... yönünden 25/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine;davacı ... yönünden 25/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."a velayeten anne ve babası olan ... ve ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine; davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davacılar vekilinin tüm,davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK7nun 297. maddesi uyarınca; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda;davacılar,elektrik akımına kapılarak vefat eden müşterek çocukları ..."ın kardeşleri adına velayeten eldeki manevi tazminat davasını açmışlardır.Mahkemece,davalı mevkiinde bulunan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş,bu davalı hüküm ve değerlendirme dışında tutulmuştur.
Bu itibarla; yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında bir hüküm verilmesi zorunlu olup, mahkemece davalılardan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu gereğe uyulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm,davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK 428 maddesi gereğince davalılardan ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.