21. Hukuk Dairesi 2017/941 E. , 2017/5124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İşMahkemesi
Davacı, davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 15.07.1996-14.03.1998 tarihleri arasında kesintisiz ve fiilen çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar vermiştir
Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir.
Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı tarafından, davacıya ait 20.10.1992 tarihli ilk işe giriş bildirgesi ve 16.02.1996 tarihli tekrar işe giriş bildirgesinin usulune uygun şekilde Kurum"a verildiği, davalı tarafından düzenlenen 15.02-14.03.1998 tarihli ve 15.12.1997-14.01.1998 tarihli işçi puantaj cetveli fotokopisinin dosyada olduğu, tanık Ömer"in dinlendiği, işçi puantaj cetvelini düzenleyenlerin(altında imzası olanların) tanık olarak dinlenmediği,işçi puantaj cetvelinde ismi olan diğer tanıkların dinlenmediği, bilirkişi raporu davacı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır
6100 sayılı HMK"nun 280. maddesinde, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği; aynı Kanun"un 281. maddesinde, tarafların bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davacı vekilinin mazereti kabul edildikten sonra dosyanın karar aşamasında olduğundan bahisle yeni duruşma günü verilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; işçi puantaj cetvelini düzenleyenleri(altında imzası olanların) tanık olarak dinlemek, işçi puantaj cetvelinin doğrulanması halinde belediyeden tüm belgelerin getirtilmesine ve işçi puantaj cetvelinde ismi olanlardan yeteri kadar tanık dinleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 08.06.2017 gününde oy birliği ile karar