20. Hukuk Dairesi 2016/8665 E. , 2017/1191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Kastamonu Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
... ili, Merkez ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parsel sayılı, 26.325,00 m2 yüzölçümlü, hali arazi nitelikli taşınmaz davalı ... Belediye Başkanlığı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parsel (eski ada no:...) sayılı taşınmazın 1968 yılında yapılan kadastro çalışmalarında senetsizden davalı adına tescil edildiğini, esasen taşınmazın eski tarihli memleket haritalarında orman olarak gösterildiğini, taşınmazın büyük bir bölümünün karaçam ve sarıçam ağaçlarından ibaret orman ile örtülü olduğunu çevre ormanlarla bütünlük arz ettiğini ileri sürerek, taşınmazın dilekçe ekinde sundukları krokide koordinatlarla belirlenen kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ve davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, ... ili, Merkez ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda keşfe katılan fen bilirkişilerinin 06/12/2012 havale tarihli rapor ve krokilerinde "ağaçlık alan 1" olarak gösterdiği 10.548,77 m2 alanın ve "ağaçlık alan 2" olarak gösterdiği 7.687,40 m2 alanın tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Belediye tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 04.11.2013 tarih ve 2013/4277 – 9494 sayılı ilamı ile “Mahkemece, yörede yapılmış ve halen devam etmekte olan orman kadastro çalışmaları ile ilgili bir araştırma ve uygulama yapılmadan eylemli duruma göre karar verilmiş, ancak; taşınmazda bulunan çam ağaçlarının sayısı, dağılımı, kapalılık oranı dahi dosyaya yansıtılmamıştır. Oysa, daha önce dairede temyiz incelemesi yapılan dairenin 2013/4451-6189, mahkemenin 2012/16-294 sayılı dosyasında yörede 1972 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu olduğu ve hâlen de devam eden bir orman kadastro çalışması bulunduğu anlaşılmaktadır.
Orman kadastrosunun kesinleştiği bir yerde bulunan taşınmazın orman olup olmadığı kesinleşen orman kadastro haritasının yöntemince uygulanmasıyla belirlenir.
Bu nedenle; öncelikle, taşınmazın bulunduğu yerde 1972 yılında kesinleşen ve hâlen devam etmekte olan iki ayrı orman kadastro çalışmasına ait işe başlama, işi bitirme, çalışma ve ilân tutanakları ile orman kadastro haritaları bulunduğu yerden getirtilmeli, önceki keşiflerde yer almamış bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı refakate alanıp taşınmaz başında keşif yapılarak, orman kadastro
harita ve tutanakları ile genel arazi kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine çakıştırılarak en az 10-12 orman sınır noktası görülecek şekilde orman kadastro hattı ile irtibatlı kroki çizdirilmeli ve çekişmeli taşınmazın her iki orman kadastro haritasındaki konumu ayrı ayrı gösterilerek keşfi denetleme imkânı sağlanmalı; sonradan yapılan çalışmada taşınmazın konumunda değişiklik olmuşsa, sonraki çalışmanın eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyeceği ve davacı Orman Yönetiminin davasının orman kadastrosuna itiraza dönüşeceği gözönünde bulundurularak, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmakla kadastro mahkemesi görevli olduğundan tapu iptali ve tescil davası elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmeli ve dosya görevli kadastro mahkemesine gönderilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözönüne alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru değildir.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile ... ili, ... mahallesi, ... ada, ... nolu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Kastamonu Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 02/06/1972 tarihinde ilân edilip kesinleşen Taşlık Serisi Devlet Ormanında yapılıp kesinleşen seri usulde orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yörede seri usulde yapılan orman kadastrosunda Devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet ormanlarının orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılmadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosu yapılmış sayılmayacağından uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına, taşınmaz üzerinde 80-100 yaşlarında karaçam ağaçları bulunduğuna ve taşınmazın üzerindeki lojman binaları dışındaki yerlerin bir bütün olarak orman olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.