20. Hukuk Dairesi 2016/14432 E. , 2017/1206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de dosyada daha önce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma kararı olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Otomotiv ve Tekstil Tic. Ltd. Şti. vekili, ...’da kurulan ... Serbest Bölgesinde müvekkilinin bina yaptığını, ancak daha sonra serbest bölgenin alanının daraltıldığı ve bu şekilde müvekkilinin hem kâr etmekten mahrum kaldığını, hem de binanın atıl durumda kaldığını belirterek fabrika inşaatı için müvekkilinin yaptığı 605.000 TL masrafın davalılar (TASFİYE halinde) ... Doğu Anadolu Serbest Bölge İşleticisi Tasfiye Heyeti Adına ... ve ..., ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müd., Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık, ... Valiliğinden müteselsilen ve müştereken tahsilini talep etmiş; mahkemece, dava dilekçesinin içeriği ve davacı talepleri dikkate alındığında ileri sürülen mağduriyetin idarenin eylem ve işlemlerinden kaynaklandığı, bu anlamda da davaya bakma görevinin idari yargının görev alanında olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.03.2012 tarih 2012/1862 Esas, 2012/4591 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin davalılardan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık ve ... Valiliğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle anılan davalılar bakımından verilen kararın onanmasına, davalı (Tasfiye Halinde) ... Doğu Anadolu Serbest Bölge İşleticisi A.Ş.’ne yönelik kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyulmasının ardından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya bakma görevinin yeni kurulan ... Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; ... Asliye Ticaret Mahkemesince ise davaya bakmakla görevli mahkemenin ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle asliye hukuk mahkemesince verilen devir kararının reddine karar verilerek ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Dairemizce 16/06/2016 tarih ve 2016/5401 Esas, 2016/7121 Karar sayılı ilam ile “Somut olayda, mahkemeler arasında karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamakta olup, mahkemece ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle ortaya çıkan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Dairemize geldiği anlaşılmıştır. Oysa, olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için kararda yetkili olduğu belirtilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin de görevsizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiğinden, dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığı” gerekçesiyle dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
Dairemizin iade kararından sonra ... Asliye Ticaret Mahkemesince 22.07.2016 tarihli karar ile mahkemenin görevsiz olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş ve dosya yargı yerinin belirlenmesi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Dairece 18/10/2016 tarih ve 2016/5 Esas, 2016/5 Karar sayılı ilam ile “Her ne kadar görev uyuşmazlığına konu ... Asliye Ticaret Mahkemesi kararı 22/07/2016 tarihinde verilmiş ise de; eldeki dosyanın kanun yolu incelemesinde daha önce Yargıtay tarafından verilen bozma kararı uyarınca 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulandığı ve bu dosyada karar kesinleşinceye kadar bu kanun hükümlerine tabi olacağı, bu dosyanın hiçbir şekilde 6100 sayılı HMK"nın istinaf kanun yolu hükümlerini uygulayan bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği bölge adliye mahkemelerinin görevli olmadığı” gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmiş, yerel mahkemece de dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK hükümlerine göre, müstakil ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İşbölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (6762 sayılı TTK"nın 5 ve HUMK."nın 187. maddeleri), ilk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İşbölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Gönderme kararı nihai bir karardır. Mahkeme bu karar ile davadan elini çeker. Gönderme kararı ile dava sona ermeyeceğinden temyizi kabil kararlardan değildir. Gönderme kararı usûlüne uygun şekilde verilmesi halinde (ilk itiraz olarak ileri sürülmesi ve mahkemece uygun görülmesi) gönderilen mahkemeyi bağlar ve gönderilen mahkeme bu davaya bakmak zorundadır. Ancak, gönderilen mahkemenin davaya bakma zorunluluğu iş bölümü itirazının ilk mahkemede süresinde yapılması hali ile sınırlıdır.
TTK"nın 5/1. maddesinde, "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukukî mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, "vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tâbi oldukları müddetlere dair usûl hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur" hükümlerine yer verilmiştir.
Yine TTK’nın 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tâbi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin işbölümü itirazı ilk itiraz değildir. Bu davalar, tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır. İflas davaları ticaret mahkemesi bakımından münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan davalardandır. Bu davalara ilişkin işbölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Taraflar yargılama bitinceye kadar işbölümü itirazında bulunabilirler. Mahkeme de davanın her aşamasında kendiliğinden ve dava dosyasının işbölümüne sahip mahkemeye gönderilmesine karar verir. (Baki Kuru HUMK 6. baskı sh. 715)
Buna göre mahkemece sadece münhasıran iki tarafın arzularına tâbi olmayan işlerde yani tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalarda işbölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Bu davalar dışındaki ikinci fıkrada yazılı hallerde bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz olarak ileri sürülebilir.
Her ne kadar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile birlikte asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüşmüş ise de; Aynı Kanunun 9/1 maddesine göre “Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tâbidir."
Somut olayda; işbölümü itirazında bulunulmamasına rağmen mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanununa göre, asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev değil, iş bölümü ilişkisidir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi işbölümü itirazında bulunulmadan kendiliğinden görevsizlik kararı veremeyeceğinden davanın ilk açıldığı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.