MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kendisine yönelik ...’de yerel olarak yayınlanan ... Gazetesinin internet sitesinde ...” kod adıyla yaptığı hırsızlık ithamı ve hakaret içeren yorumlarla kişilik haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davaya konu yorumları kendisinin yazmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının davacıya yönelik hakaret eylemi nedeniyle açılan ceza davasında cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu hükmün mahkemeyi bağlamadığı, davalı tarafından sarf edilen sözlerin davacının tutum ve davranışlarını eleştirmeye yönelik olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı ve eleştiride aşma olmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Ceza dosyasının incelenmesinde, yorumlara ilişkin IP adresinin davalının evinde kullandığı ev telefonu aboneliğine ait internete ait olduğu tespit edilerek, yerel gazetenin internet sitesinde yaptığı yorumlar nedeniyle davalının üzerine atılı hakaret suçundan adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Davaya konu yorumlar incelendiğinde, davalının yerel gazetenin internet sitesinde yaptığı yorumlardaki ifadelerle eleştiri sınırlarını aşar nitelikte sözler söylediği sabittir. Hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suç isnadının eleştiri kapsamında kabul edilmesi doğru değildir. Şu halde, mahkemece davaya konu yorumların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü ile davacı yararına somut olaya uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 18/09/2017