4. Hukuk Dairesi 2015/12254 E. , 2017/4732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/02/2014 gününde verilen dilekçe ile tehdit ve hakaret eylemlerine dayalı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 29/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik hakları saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının eski eşi ile davacının ...’da bir dönem beraber yaşadıklarını, davalının eski eşini bekar olarak bildiği halde, sonradan evli olduğunu öğrendiğini, bebeği ile ortada kaldığını, davalı ve eski eşinin savcılığa şikayette bulunduğunu, davacı aleyhine dava açarak manevi tazminat kazandığını, ancak davalının hakaret ve tehditlerine devam ettiğini ve ceza aldığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalının, ceza yargılaması sonucunda hakaret ve tehdit suçlarından mahkumiyetine ve hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği, davacının herhangi bir haksız tahrikinin olmadığı, davacının, davalının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.TBK 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olaya gelince; uyuşmazlık konusu telefon görüşmesinin öncesinde gelişen olaylar, söylenen sözlerin ağırlığı, eylemin oluş biçimi, tarafların konumu, olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı fazla olup daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.