6. Ceza Dairesi 2017/11 E. , 2017/524 K.
"İçtihat Metni"
Katılan ..."a yönelik kendiliğinden hak alma suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında 765 sayılı TCK"nın 308/2, 61, 59. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 ay hapis ve 203.-TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin ÇORUM 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.05.2006 gün, 2005/276 Esas ve 2006/227 Karar sayılı hükmü o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 20.11.2012 gün ve 2009/12695 Esas - 2012/20890 Karar sayı ile;
“Oluş ve dosya içeriği ile katılanın anlatımlarına göre; 04.04.2005 tarihinde öğlen saatlerinde sanıklar ... ve ...’ın katılan ...’ın işyerine geldikleri, sanık ...’ın “…bize 15 milyar vereceksin. Biliyoruz ki bu miktar sana dokunmaz…”; sanık ...’ın da “amcan ...’den 15 milyar götürmüştük, bunu hatırlarsın. İstediğimiz parayı verebileceğini biliyoruz…” dedikleri, sanık ...’ın devamla “... bey! Arabanızın yanması, kurşun sıkılması gibi şeylerin başınıza gelmesini istemiyorsanız bu parayı tedarik etmeniz gerekiyor” ve sanık ...’ın da “…kimseyi tehdit etmeyiz, biz yaparız. Duymuş olmalısın bir süre önce bir adama kurşun sıktırdık, sıkan adamımızı ortağın iyi tanır…” biçiminde sözler söyleyerek katılanı tehdit ettikleri ve işyerinden ayrıldıkları, ertesi gün sanık ...’ın tekrar gelip katılanın ortağına “ödemeyi yapsın. Arabalarınız yanabilir, size kurşun sıkılabilir, …ya parasını ya da başını yiyeceğiz” ve telefonla katılanla görüştüğünde de “…biz bu yola baş koyduk, ya can alırız, ya da can veririz” dediği, sonraki günlerde bürosuna giderek ve telefonla tehditlerini sürdürdükleri, 07.04.2005 tarihinde yanlarında sanık ... de olduğu halde bürosunda bulamayınca evine gittikleri ve sanık ...’ın “kurşun sıkmasını da, yemesini de biliriz. İşin ciddiyetini anlayabilesin diye evine geldik, bu işi uzatma.” dediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c, d ve 35. maddelerine uyan yağma suçunu işlediklerinin kanıtlandığı gözetilerek hükümlülüklerine karar verilmesi yerine, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile eylemin kendiliğinden hak alma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması,” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.04.2013 gün 2013/11- 2013/154 sayılı kararı ile;
“Sanıklar ..., ... ve ...’in eylemlerinin yukarıdaki oluş ve kabule göre kendiliğinden hak alma suçunu oluşturacağı, sanıkların bu eylemde kendilerinin
müştekilerde bir hakları olduğu inancıyla ve bu haklarını elde etmek için hareket etmelerinin yeterli olduğu ve bu özel kastın bulunması gerektiği, sanıkların gerçekten haklı olmalarının da şart olmadığı ve bu eylem neticesinde sanıkların senet ya da parayı elde edemedikleri anlaşılmakla kendiliğinden hak alma suçunun burada tamamlanmadığı eksik derecede teşebbüs aşamasında kaldığı zaten bu suçun tam derecede teşebbüse de elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sanıklar muhtelif zamanlarda katılanın bürosuna ve evine birden fazla kez gitmişler ise de; sanıkların amaçlarının suça konu senet bedelini almak olduğu değerlendirildiğinde ve suçunda tamamlanmadığı dikkate alındığında olayda teselsül hükümlerinin de uygulanmayacağı eylemin bir tek kendiliğinden hak alma suçunu oluşturacağı vicdani kanaatine duraksamaya yer vermeyecek şekilde mahkememizce ulaşılmıştır.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 03.06.2014 gün ve 6-2013/274421 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2014/390 Esas ve 2016/777 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c, d ve 35. maddelerine uyan yağma suçunu işlediklerinin kanıtlandığı gözetilerek hükümlülüklerine karar verilmesi yerine, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile eylemin kendiliğinden hak alma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması nedeniyle, mahkemenin kararlarının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
Dairemizin 20.11.2012 gün ve 2009/12695 Esas- 2012/20890 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.04.2013 gün 2013/11- 2013/154 sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.