Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5647
Karar No: 2019/10230
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5647 Esas 2019/10230 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5647 E.  ,  2019/10230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava konusu büfeyi 03/08/1998 tarihinden beri kiracı olarak kullandığını, büfe tahsis işleminin Bolu Belediye Encümeni "nin 19/10/2007 tarih ve 2007/1297-1 sayılı kararı ile iptal edildiğini, 25/08/2009 tarihli karar ile de iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı iptal edilerek 08/10/2009 tarihinde kapatılan büfenin 08/10/2009- 14/02/2011 tarihleri arasında ticaretten men edildiğini, tahsisin iptali ile iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptal edilmesine yönelik açılan davalarda haklılığının yargı kararı ile sabit olduğunu belirterek büfenin kapalı kalması nedeniyle delil tespiti dosyasında tespit edilen 3.990,45 TL bozulan yiyecek ve içecek bedeli ile dava masrafı 321TL toplamı için şimdilik 4.311,45TL, sigara, diğer yiyecek ve içeceklerin fiyatlarına cari yıl içinde gelen zammın stokları etkilemesi nedeniyle oluşan zarara karşılık şimdilik 1.000TL, toplamı 5.311,45TL maddi tazminat ile büfenin kapalı kalması nedeniyle uğranılan manevi zarara karşılık 7.500TL tazminatın dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkeme tarafından düzenlenen talebin açıklanması yönündeki ara kararı üzerine, davacı şimdilik 1.000TL olarak talep edilen miktarın mahrum kalınan kara ilişkin olduğunu bildirmiş, 04/10/2017 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemini 31.796,87TL artırarak davasını ıslah etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın görev nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 29/05/2012 gün, 2012/2747 Esas- 2012/13857 Karar sayılı ilamı ile " Davacının tazminat istemleri sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından uyuşmazlığın çözüm yeri adli yargı mahkemeleridir. Mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacının, maddi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca taraflar akdettikleri sözleşmedeki hüküm ve koşullar ile bağlıdır. Kural olarak 6098 sayılı TBK"nun 301. md. hükmü gereğince kiraya veren taşınmazı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir halde teslim ve sözleşme süresince bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem akdin kurulmasından önce mevcut hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiralayanın tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla, kiraya veren sözleşme süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksikleri kiracının bir kusuru yoksa gidermekle yükümlüdür. Ayrıca TBK"nın 319/2 maddesi gereğince kiracı bazı koşulların varlığı halinde (esaslı olmayan ufak tefek ayıplar) kiraya verenin hesabına eksiklikleri gidermekte izinlidir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK md. 96 (T.B.K"nın 112). maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır: kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu hareketten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu hareket yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır.
    Somut olayda; Davacının dava konusu büfede 03/08/1998 tarihinden beri kiracı olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı dava dilekçesinde, davalı tarafından büfenin hukuka aykırı olarak 08/10/2009- 14/02/2011 tarihleri arasında kapatıldığını ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunulmuş; Mahkemece; 18/10/2012 tarih 2012/285 esas 2012/246 karar sayılı dosyasında davacı ... tarafından aynı dükkana ilişkin davalı ... Başkanlığına karşı açılmış olan el atmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda davalı tarafından sözleşmenin 19/10/2007 tarihinde feshedildiği, fesih kararının davacıya 06/12/2007 tarihinde tebliğ edildiği, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 09/12/2007 tarihi itibari ile sona erdiğinden bahisle açılmış olan müdahalenin men"i davasının reddine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 26/03/2014 tarih 2013/11588 Esas- 2014/3720 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, bu suretle Yargıtay denetiminden geçmek sureti ile kesinleşen mahkeme ilamı uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin 19/10/2007 tarihi itibari ile sona erdiği, tazminata konu edilen tarihlerin ise taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonraki döneme 08/10/2009- 14/02/2011 tarihleri arasına ilişkin olduğu gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya arasında bulunan Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/187 Esas- 2010/723 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, iş bu davaya da konu olan 19/10/2007 tarihli ... "nın işleminin hukuka aykırı olduğundan bahisle muarazanın men"i isteminde bulunulduğu, davanın kabulüne dair kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 05/11/2010 tarihinde kesinleştiği; Bolu Belediye encümeni tarafından iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin alınan 25/08/2009 tarih ve 2009/1166 sayılı kararın iptaline yönelik olarak açılan Sakarya 1. İdare Mahkemesi"nin 2009/755 Esas- 2011/521 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, iş bu kararın da 22/02/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Az yukarıda değinilen ve Mahkemece de hükme dayanak yapılan Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 18/10/2012 tarih 2012/285 esas 2012/246 karar sayılı dosyası ile davacı kiracı tarafından açılan dava; Bolu Belediye Encümeni tarafından alınan " imar yolunda kalan büfenin kaldırılmasına yönelik karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle, büfenin yıkılması " 23/08/2011 tarih ve 2011/1281 sayılı kararına karşı açılan müdahalenin men"i davası olup, iş bu dava ise 04/05/2011 tarihinde açılmıştır. Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre değerlendirilir. Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/187 Esas- 2010/723 Karar sayılı ve Sakarya 1. İdare Mahkemesi"nin 2009/755 Esas- 2011/521 Karar sayılı davaları davacı lehine sonuçlanarak kesinleşmiş olup, kesin hükmün etkisini ortadan kaldıracak şekilde değerlendirme yapılması ve az yukarıda değinilen ilamın hükme esas alınması, bu davada olanaklı değildir.
    O halde Mahkemece, her davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi kuralı çerçevesinde, davacının yoksun kalınan kara ve büfenin kapalı kalması nedeniyle bozulan yiyecek ve içecek bedeline ilişkin tazminat talepleri incelenmeli, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı hususu da gözetilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK" ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK" un 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi