Esas No: 2021/2212
Karar No: 2022/2482
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 2. Daire 2021/2212 Esas 2022/2482 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/2212 E. , 2022/2482 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2212
Karar No : 2022/2482
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL ( DAVACI YANINDA) : …
DAVALILAR : 1- … 2- …Bakanlığı
VEKİLİ : … 3- …Müdürlüğü
DAVANIN KONUSU : Başpolis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 25/03/2012 tarihinde yapılacak komiser yardımcılığı kursu yazılı sınavına başvuru esaslarının ilgili personele duyurulduğu "komiser yardımcılığı kursu sınavı müracaat işlemleri" konulu İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 16/02/2012 günlü, 41277 sayılı Genelge'sinin "I-Müracaat Şartları" kısmının giriş cümlesinde yer alan "...polis memurları ve..." ibaresi ile (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in "Komiser Yardımcılığı Kursuna Başvuruda Aranacak Şartlar" başlıklı 42 maddesinin (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin iptali ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasında yer alan "...polis memurlarından..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, başpolis memuru olarak görev yaptığı, 19/06/2010 günlü, 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun'un 13. maddesindeki polis memuru rütbe, meslek derecesi ve görev unvanları değiştirilerek maddeye başpolis memurluğu ve kıdemli başpolis memurluğu rütbelerinin eklendiği, anılan düzenleme ile başpolis memurlarının hiyerarşik olarak polis memurlarının üstü konumuna getirildiği, alt-üst ilişkisinin ve kademelenmenin geçerli olduğu özellikle rütbe esasına dayalı mesleklerde, alt rütbedeki kişinin üst rütbelere yükselmesinin hiyerarşik dizilmeye uygun bir şekilde ve dizideki sıra atlanmadan yapılması gerektiği, herhangi bir rütbede bulunan kişinin önce bir üstündeki rütbeye yükseleceği, bir üstteki rütbe atlanarak daha üstteki rütbeye yükselmenin mümkün olmadığı, yazılı aşaması 25/03/2012 tarihinde yapılacak olan komiser yardımcılığı kursu sınavına müracaat işlemleri konulu 16/02/2012 günlü, 41277 sayılı Genelge'nin yayımlandığı ve tüm teşkilata duyurulduğu, dava konusu Genelge'nin müracaat şartları kısmında komiser yardımcılığı kursuna polis memurları ile başpolis memurlarının müracaat edebileceği şartına yer verildiği, öte yandan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in "Komiser Yardımcılığı Kursuna Başvuruda Aranacak nitelikleri belirleyen 42/b maddesinde de "polis memurluğu yapmış olmak" şartına yer verildiği, bu durumda komiser yardımcılığı kursu sınavına başpolis memurlarının yanında polis memurlarının da müracaat edecek olmasının mümkün kılındığı, oysa dava konusu düzenlemelerde polis memuru rütbesindeki bir kişinin hiyerarşik olarak üstünde yer alan bir rütbeyi atlayarak doğrudan komiser yardımcılığı rütbesine yükselmesinin mümkün kılınmasının Türk personel hukukunun temel dayanağı olan kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu, mevcut uygulamada komiser yardımcılığı sınavına başpolislerin yanında polis memurlarının da alınmasının yasal düzenlemelere, hizmet gereklerine ve kamu yararına aykırı olduğu, 5997 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasının polis memuru olarak görev yapan bir kişinin astı ve emri altında çalıştığı bir başpolisin üstü ve amir durumuna gelmesine olanak tanıyacak şekilde düzenleme içermesi nedeniyle anılan maddede yer alan ... polis memurlarından... ibaresinin Anayasa'nın 2. ve 5. maddelerine aykırı olması sebebiyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapılması yolunda taleplerinin olduğu ileri sürülmektedir.
MÜDAHİL BEYANI : Müdahil …tarafından, davacı ile aynı konumda olduğu, dava konusu düzenlemeler sebebiyle mağduriyet yaşadığı ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
... savunması : Savunma verilmemiştir.
... Bakanlığının savunması : Davalı idare tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğünün amir ihtiyacını karşılamak üzere 2012-2013 eğitim döneminde açılacak olan Komiser Yardımcılığı Kursu ile ilgili iş ve işlemlerin 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesi, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik ve ilgili Yönergeler doğrultunda yapıldığı, yazılı sınavın 25/03/2012 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığınca gerçekleştirildiği, davacının anılan sınavda 61 puan alarak başarısız olduğu, 3201 sayılı Kanun'un Ek 28. maddesine dayanılarak hazırlanan "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Başpolis Memuru ve Kıdemli Başpolis Memuru Rütbelerine Yükselme Esaslarına dair Yönetmelik'te bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 3201 sayılı Kanun'un uygulanacağı yönünde düzenleme olduğu, bu kapsamda iptali istenilen Genelge'de yer alan "...polis memurları..." ile Yönetmelik'in 42/b maddesininde yer alan "...polis memurluğu..." ifadelerinin anılan Kanun ve Yönetmelik'e uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
... Genel Müdürlüğünün savunması: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 11/02/2012 günlü, 41277 sayılı, “Komiser Yardımcılığı Kursu Sınavı Müracaat İşlemleri” konulu İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinin “I-Müracaat İşlemleri” başlıklı kısmının ilk cümlesinde yer alan “…polis memurları ve…” ibaresi ile aynı kısmın (b) bendinde yer alan “…polis memurluğu…” ibaresinin ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin, “Komiser Yardımcılığı Kursuna Başvuruda Aranacak Şartlar” başlıklı 42’nci maddesinin (b) bendinde yer alan “…polis memurluğu” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Emniyet hizmetleri sınıfı mensuplarının rütbeleri, meslek dereceleri ve görev unvanları 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 13’üncü maddesinde gösterilmiş olup, anılan maddede 16.06.2010 tarih ve 5997 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle yapılan değişiklikle, “Komiser Yardımcısı”ndan sonra gelmek üzere, “Kıdemli Başpolis Memuru” ve “Başpolis Memuru” rütbeleri eklenmiştir. Aynı Kanunun 5’inci maddesiyle Ek’lenen 28’inci maddenin beşinci fıkrasında da, başpolis memuru ve kıdemli başpolis memurları hakkında, 3201 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda belirtilmeyen hususlarda polis memurları hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, yine 3201sayılı Kanunun “Terfi ve Atama” başlıklı 55’inci maddesinin birinci fıkrasında ise polis amirleri, rütbe sırası ile Komiser Yardımcısı, Komiser, Başkomiser, Emniyet Amiri, 4’üncü Sınıf Emniyet Müdürü, 3’üncü Sınıf Emniyet Müdürü, 2’nci Sınıf Emniyet Müdürü, 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü ve Sınıf Üstü Emniyet Müdürü olarak sayılmıştır.
Her ne kadar; 5997 sayılı Kanunla ilgili TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nda; polislik mesleğine, polis memuru olarak başlayan kişinin, mesleği yine polis memuru olarak bitireceği gerçeği ile yüzleşmesinin önemli bir motivasyon kaybı oluşturduğu; liyakat sahibi olan emniyet mensuplarına yönelik açılan komiser yardımcılığı sınavları sonucunda ise zamanla emniyet müdürü sayısını ihtiyaç olmamasına rağmen artırdığı; ayrıca mevcut durumda 40 polis memuruna 1 amir düştüğü, dolayısıyla mesleki kıdem ve liyakat esas alınarak oluşturulacak olan bir hiyerarşik yapının, hem komiser yardımcılığı ve polis memurluğu arasında bir “ara amir” niteliği oluşturularak bu sıkıntıları, hem de polis memurlarına yönelik kariyer basamakları oluşturarak motivasyon kaybını azaltacağı, belirtilmek suretiyle başpolisliğin bir “ara amir” statüsü olarak düşünüldüğü belirtilmiş ise de, gerek 3201 sayılı Kanun 55’inci maddesinin, gerekse aynı Kanunun Ek 28’inci maddesinin beşinci fıkrasının yukarıda anılan hükümleri karşısında, başpolis ve kıdemli başpolis rütbelerini haiz olanların polis memurları ile birlikte, polis amirliğinin ilk basamağı olan komiser yardımcılığı kursuna alımda aynı statüde kabul edilmelerinde kanuna aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, kanunen polis amiri kabul edilmeyen rütbelerde bulunanların polis amirliğine alımlarında aynı işlemlere tabi tutulmalarında eşitlik ilkesinin ihlali söz konusu olamayacağından, davacının “Anayasaya aykırılık” iddiası da ciddi görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Başpolis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 25/03/2012 tarihinde yapılacak komiser yardımcılığı kursu yazılı sınavına başvuru esaslarının ilgili personele duyurulduğu "komiser yardımcılığı kursu sınavı müracaat işlemleri" konulu İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 16/02/2012 günlü, 41277 sayılı Genelge'sinin "I-Müracaat Şartları" kısmının giriş cümlesinde yer alan "...polis memurları ve..." ibaresi ile (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in "Komiser Yardımcılığı Kursuna Başvuruda Aranacak Şartlar" başlıklı 42 maddesinin (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin iptali ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasında yer alan "...Polis memurlarından..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Anayasaya aykırılık iddiası yönünden :
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrası; 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6638 sayılı Kanun ve 24/12/2019 günlü, 30988 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7196 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış olup, anılan değişikliklerde de "polis memurları" ifadesine yer verilmek suretiyle mevzuatta belirtilen şartları yerine getiren polis memurlarının komiser yardımcılığı rütbesine atanacağına ilişkin düzenlemenin özü itibarıyla korunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasında yer alan "...polis memurlarından..." ibaresinin Anayasa'nın 2. ve 5. maddelerine aykırı olduğu yönündeki iddiası incelenmiş olup, yapılan değerlendirmede Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Dava konusu Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in 42 maddesinin (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin iptali istemi yönünden :
10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik" 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in "Yürürlükten kaldırılan mevzuat" başlıklı 41. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu "komiser yardımcılığı kursu sınavı müracaat işlemleri" konulu İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 16/02/2012 günlü, 41277 sayılı Genelge'sinin "I-Müracaat Şartları" kısmının giriş cümlesinde yer alan "...polis memurları ve..." ibaresi ile (b) bendinde yer alan "...polis memurluğu..." ibaresinin iptali istemi yönünden :
Dava konusu Genelge'de; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu ve "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik"... çerçevesinde hazırlandığının belirtildiği, anılan Genelge'nin dayanağı olan Yönetmelik'in yürürlükten kaldırıldığı, iptali istenilen Genelge'nin hukuki dayanağı ortadan kaldırılmış olduğundan bu isteme yönelik olarak da davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği Yönetmelik yürürlükte olmadığından anılan Yönetmelik ile bu Yönetmelik çerçevesinde hazırlanan Genelge'nin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderlerinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderlerinin davacı yanında müdahil üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın, kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının "hukuka uygunluk" olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemlerin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi ve tarafların davadaki haklılık durumuna göre de yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen Yönetmelik maddesinin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı; genelgenin ise dayanağı olan Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle dayanaksız kaldığından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ve davacı yanında müdahile verilmesine yönelik olarak verilen çoğunluk karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.