MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın 10.09.2013 tarihli celsedeki savunmasında, mağdurenin kendisine on altı yaşında olduğunu söylediğini beyanla yaşına itiraz etmesi, mağdurenin duruşmada “ ..ben ...’e on altı yaşında olduğumu söyledim” şeklindeki beyanı, mernis doğum tutanağında sağlık personeli yardımıyla doğduğu belirtilmiş ise de tutanağın mağdurenin babası ... tarafından yapılan beyana göre düzenlendiğinin anlaşılması, mernis doğum tutanağının ekinde ve dosyada doğum raporunun bulunmaması ve mağdure ile annesinin kovuşturma evresindeki ifadelerinde mağdurenin Kozan Devlet Hastanesinde doğduğunu bildirmeleri karşısında, suçun oluşumuna etkisi bakımından mağdurenin yaşı üzerinde durularak Kozan Devlet Hastanesinde veya başka bir sağlık kurumunda doğup doğmadığı araştırılıp doğmadığının tespiti halinde, kemik grafileri çektirilerek içinde radyoloji uzmanı da bulunan sağlık kurulundan rapor alınıp duraksama halinde adli tıp kurumundan görüş sorularak mağdurenin suç tarihindeki yaşı bilimsel olarak tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de:
Sanık hakkında temel cezanın doğrudan TCK"nın 103/2. maddesi ile belirlenmesi yerine, yazılı şekilde 103/1-a. maddesi uyarınca cezaya hükmedilmesinden sonra 103/2. maddesinin tatbiki suretiyle kademeli uygulama yapılması,
Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.