3. Hukuk Dairesi 2019/4227 E. , 2019/10259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı, davalı şirket ile aralarında 01/03/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu, davalı kiracının kiralanana ciddi zararlar vererek anahtar teslimini gerçekleştirmeden kiralanandan ayrıldığını, davalıların haklarında başlatılan icra takibine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptaline takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, kiralananı tıp merkezi olarak kullandıklarını, faydalı masraflarda bulunduklarını, dava konusu yerin iskân ruhsatı bulunmadığından iş yeri olarak kullanılamayacağını, bununla birlikte davalılardan ..."in kira sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, asıl borçlu yönünden takip kesinleşip alacak tahsil edilemediği durumlarda kefile başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin davalı şirket yönünden devamına, davalı ... yönünden ise reddine karar verilmiş; Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin hükümde yer alması zorunludur. Mahkemece verilen hükümde, davalı kefil ..."in kimlik bilgilerine, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına, adresine ve vekilinin ad ve soyadına yer verilmemiş olması hatalıdır.
3-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda, mahkemece, davalı kefil ... hakkındaki davanın reddine karar verilmekle davalı kefil lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde herhangi bir hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
4-) Davalı kiracı şirketin hor kullanma tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde Mahkemece, alınacak ek bilirkişi raporu ile kullanım süresiyle orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip hor kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar miktarından düşülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yıpranma payı dikkate alınmaksızın eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.