Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3208
Karar No: 2017/5220
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3208 Esas 2017/5220 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/3208 E.  ,  2017/5220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, 01/11/2007-26/11/2010 tarihleri arasındaki iptal edilen sigortalılığının fiili olduğunun tespitine, almakta olduğu aylığı kesen Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava; davacının 1011928.28 numaralı işyerinde geçen 01.11.2007 – 26.11.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin iptali ve yaşlılık aylığının başlangıç tarihi olan 01.11.2011 tarihinden itibaren durdurulması yönündeki davalı Kurum işlemlerinin iptali ile davacıya yeniden yaşlılık aylığı bağlanması, ödenmeyen aylıkların ödenmesi ve davacının borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından davalı işyerindeki çalışmalarının kapsam ve mahiyeti hususunda açık beyanda bulunulmadığı, ancak; yapılan zabıta araştırmasında işyeri sahibi tarafından davacının hizmetli olarak çalıştığının beyan edildiği, davalı Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 19.01.2015 tarihli raporda; davacının hizmet talep ettiği ...Ltd. Şti."den bildirilen sigortalılıkların sahte olup olmadığı ile ilgili inceleme yapıldığının, denetime 11.02.2014 tarihinde başlanıldığının, vergi dairesince yapılan yoklamalarda şirket tarafından bildirilen adreslerde 31.12.2010 tarihinden itibaren faaliyete rastlanılmadığının tespit edildiğinin, 11.01.2008 tarihinde yapılan yoklama işyerinde ..."nun çalıştığının saptandığının, işyerinden sigortalı bildirilen bir takım kişilerin ikamet adreslerinin ... İli"nde olmadığının, davacıya ifadesinin alınması için tebligat yapıldığı halde gelmediğinin ve yapılan araştırmalar sonucu davacının çalışmalarının fiili olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği, davalı Kurum denetmeni tarafından dinlenilen tanık beyanlarından; şirketin yöneticisi ...ün birden fazla işyerinin olduğu ve bu kişilerin ..."e ait başka başka işlerde çalışmış olmalarına rağmen ... Tic.Ltd. Şti. isimli şirketten bildirimlerinin yapıldığı, bu kişiler tarafından; ..."e ait özürlü bakım merkezinde, ...ı"nın sosyal tesislerindeki işyerinde, kömür işyerinin deposunda, ... İlçesi"nde atölyede, yine ... İlçesi"ndeki kömür dükkanında, ..."daki yemek vs ihalesi ile alınan işlerde çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda ise; denetmen tarafından davacının beyanının alınmadığı, davacının yaptığı işin kapsam ve mahiyeti ile çalışmaların nerede geçtiğinin belirlenmediği göz ardı edilerek, sadece denetmen raporu esas alınarak yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum denetmenine ifade veren sigortalıların beyan ettikleri işyerlerinin gerçekten ...Ltd. Şti."ne ya da şirketin yöneticisi olduğu anlaşılan ..."e ait olup olmadığını araştırmak, davacıdan; davalı şirketteki çalışmaları hakkında bilgi almak ve davacı beyanına göre davanın kamu düzenine ilişkin olduğunu da dikkate alarak araştırmayı genişletmek, denetmen raporu gereğince çalışmaları iptal edilmeyen ve davacının çalışmalarının geçtiği işyerinde çalışmaları bulunan sigortalılar arasından re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, davacının çalıştığını beyan ettiği işyerine komşu işyeri tanıklarını tespit ederek dinlemek, davalı şirket yöneticisi olduğu anlaşılan ..."ü dinlemek ve böylece toplanan deliller değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi