Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12259
Karar No: 2017/4854
Karar Tarihi: 20.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12259 Esas 2017/4854 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/12259 E.  ,  2017/4854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar... İletişim A.Ş. ve ... aleyhine 11/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ...İletişim A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, sahte belgelerle adına abonelik dosyası oluşturulduğunu ve bunun neticesinde ailesiyle tatildeyken gözaltına alındığını ve yargılandığını, yargılama nedeni ile eczanesindeki gelirin düştüğünü, vekalet ücreti ödediğini, bu eylem neticesinde kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının kendi kusuru dışında oluşan olaylar nedeniyle ailesiyle tatil yaptığı sırada gözetim altına alındığı ve tatilini yarıda kesmek zorunda kaldığı, ceza yargılaması nedeniyle davacının işletmiş olduğu eczanenin gelirinde azalma meydana geldiği ve vekil tuttuğu yine kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nın 49. maddesine göre (818 sayılı BK nın 41. maddesi) “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez.
    Dava konusu olayda, davacı adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlendiği ve denetime tabi tutulmaksızın işleme konulduğu sabittir. Ancak davacının eczanesinin gelirinde azalma oluşmasının, vekalet ücretine ve tatiline dair ödemeler yapmasının davaya esas eylemlerle doğrudan bağlantısı bulunmadığında maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/09/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hem maddi hem de manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalılardan ... İletişim A.Ş."nin temyizi üzerine yapılan incelemede sayın çoğunlukça bu davalının manevi tazminata yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiş, maddi tazminat talebinin ise tümden reddi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
    Dosya incelendiğinde; davalılardan ... adına gerekçeli kararın usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmıştır.
    Şöyle ki;Davalı ... adına dava dilekçesinin öncelikle davaya konu sözleşmede belirtilen işyeri adresine tebliğe çıkartıldığı, ancak buranın "cafe" olduğu anlaşılarak iade edildiği, bunun üzerine davalının adres kayıt sisteminde bulunan "...Mah. ...Sok. No:...-..." adresi tespit edilerek dava dilekçesi, iki ayrı duruşma günü ve bilirkişi raporunun bu adrese tebliğe çıkartıldığı, tebligatlarda (Mernis Adresi) şeklinde açıklama bulunduğu ve buna rağmen tüm tebligatların "bizzat" davalıya yapıldığı, bu davalının 16/04/2015 günlü karar duruşmasına katıldığı ve aynı adresi bildirdiği, gerekçeli kararın da bu adrese (Mernis Adresi) açıklaması ile tebliğe çıkartıldığı, tebliğ evrakına verilen şerhte "Adres kapalı, muhatap ismen tanınmıyor" açıklamasının bulunduğu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine göre mahalle muhtarına bırakıldığı görülmüştür.7201 sayılı Tebligat Kanunun 10/1-2 maddesi "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükümlerini içermektedir.
    Davalı ..."in bilinen adresi, gerekçeli karar dışındaki tüm tebligatların bizzat kendisine yapıldığı, katıldığı son duruşmada kendisinin de bildirdiği ve temyiz incelemesinin yapıldığı tarihte halen sistemde kayıtlı bulunan yukarıda yazılı adrestir. Bu durumda davalı bakımından 7201 sayılı Kanun"un 21/2 maddesinde düzenlenen mernis adresine tebligat yapılması şartları oluşmadığı halde, gerekçeli kararın (Mernis Adresi) şeklindeki açıklama ile tebliğe çıkartılması ve Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine göre tebligat yapılması doğru değildir. Dosyanın bu hali ile temyiz incelemesine konu edilmesi durumunda davalı ... bakımından aleyhine hükmedilen ve Dairemiz çoğunluğunca tümden reddedilmesi gerektiği belirtilerek bozulan maddi tazminata ilişkin hükmün kesinleşmesi söz konusu olabilecektir.
    Bu nedenle; öncelikle davalı ... adına gerekçeli kararın usulüne uygun bir şekilde tebliğinin sağlanması için dosyanın mahalline geri çevrilmesi ve eksikliğin tamamlanmasından sonra temyiz incelemesinin yapılması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, davanın esasına ilişkin görüşlerim saklı kalmak kaydıyla, sayın çoğunlukça bu eksiklik giderilmeden yapılan temyiz incelemesi sonucu verilen karara katılmıyorum. 20/09/2017














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi