Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3012
Karar No: 2022/1655
Karar Tarihi: 27.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3012 Esas 2022/1655 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3012 E.  ,  2022/1655 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3012
    Karar No : 2022/1655

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ: I. ...
    2- ...
    VEKİLİ: Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
    2- ....
    3- ....
    4- ....
    5- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : .... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılardan ...'un ... tarihinde Anamur İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görevli polis memuruna ait görev tabancasının ateş alması sonucunda gözünden yaralanarak kalıcı vücut fonksiyon kaybına uğradığından bahisle, ... için 10.000,00 TL (miktar artırımı ile 314.043,45 TL) maddi, 100.00,00 TL manevi, anne ... için 50.000,00 TL, baba ... için 50.000,00 TL, kardeşler ... ve ... Yurt için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 314.043,45 TL maddi ve 240.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararıyla;
    Davacı ...'un arkadaşları ile eğlenmek amacıyla biraraya geldikleri, ardından bindikleri iki araçla Mersin-Antalya istikametindeki trafiği engelleyici hareketlerde bulunarak ilerledikleri, bu durumun trafikte yol alamayan otobüs şoförü ile aralarında tartışmaya neden olduğu, tartışmanın ardından olaya tanık olan bir şahsın davacılar ile arkadaşlarının silahlı olabileceğinden şüphelenerek 155 Alo İmdat hattını arayarak yaşanan tartışmayı bildirdiği, akabinde davacının ve arkadaşlarının bulunduğu araçların Anamur ilçe merkezinde otogar kavşağına doğru yol aldıkları sırada kavşakta polis noktasından kaçmak amacıyla D-400 ana yoldan ayrıldıkları ve kuzey istikametine dönüş yaptıktan sonra davacının içinde bulunduğu aracın S.Ç., M.Ç., V.A. isimli polis memurlarının bulunduğu sivil aracın takibine takıldığı, davacı ...'un heyecanlandığı ve yakalanmamak için polis görevlilerinin önünden kaçmaya çalıştığı, polis memurlarının telsiz gösterme, polis diye bağırma ve benzeri ikazlarına rağmen hastane caddesinden ara sokaklar vasıtasıyla Orman İşletme Şefliğinin önünde bulunan caddeye doğru polis memurlarından kaçmaya çalışması üzerine polis memurlarından S.Ç.'nin görev aracının sürgülü kapısını açarak tekrardan "polis!" diye bağırdığı ve havaya görev tabancası ile uyarmak amacıyla iki el ateş ettiği, bunun üzerine davacı ...'un aracını yavaşlattığı ve M.Ç. isimli polis memurunun kullandığı aracı davacı ...'un idaresindeki aracın sağ tarafından önüne sürdüğü, diğer polis memurları S.Ç. ile V.A.'nın görev aracından indikleri, S.Ç.'nin aracın şoför kısmına, V.A.'ın ise diğer kısma yöneldiği, bu sırada davacı ...'un aracı geri manevraya almaya çalışması üzerine polis memurlarının dur ihtarında bulundukları, S.Ç.'nin görev silahını araca yönelttiği ve şahısların araçtan inmelerini istediği, davacı ...'un aracın şoför kısmından araçtan inmesi üzerine S.Ç.'nin sağ elinde görev tabancası olacak şekilde davacı ...'u elleri havada yüzüstü araca dayadığı, S.Ç.'nin görev tabancası sağ elinde olacak şekilde sol eli ile davacı ...'un üzerini aradığı sırada S.Ç.'nin sağ elinde tabanca olacak şekilde eğilmek zorunda kaldığı ve sağ elindeki tabancının ateş aldığı, silahtan çıkan kovanın davacı ....'un sağ gözünden yaralanmasına neden olduğu; yaşanan olay üzerine polis memuru S.Ç. hakkında "Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma" suçunun işlendiği iddiası ile ilgili yapılan ceza yargılaması sonucunda .... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile bilinçli taksirle yaralama suçunu işlediği gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiği, davacının maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun .... tarih ve .... karar sayılı raporundan özetle; "... oğlu 1993 doğumlu ...'un 15/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu ateşli silah yaralanmasına bağlı sağ gözde tam görme kaybı arızası 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: Gr1 II (1....35)A %39, Gr1 I (4A....10)A %14, Balthazard formülüne göre; A %45.1, E cetveline göre: %38,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği" görüş ve tespitlerine yer verildiği, davacının uğradığı kalıcı sakatlık nedeniyle uğradığı maddi zararın belirlenmesi amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda davacının maruz kaldığı haksız eylem sonrasında oluşan %38 oranındaki meslekte kazanç kaybı nedeniyle uğramış olduğu maddi zararının (sürekli iş göremezlik zararları vs..) toplam 302.513,45 TL olarak belirlendiği,
    Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesi neticesinde, her ne kadar olay günü davacı ... ile arkadaşları yapmış oldukları hal ve hareketlerle trafiğin güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde davrandıkları ve sonrasında da söz konusu fiiller nedeniyle polisten kaçtıkları anlaşılmışsa da, olay günü görevli olan polis memurları tarafından yapılan uyarılar sonucunda davacı ...'un idaresindeki aracı durdurduğu ve yine üst araması yapılırken de polis memuru S.Ç.'ye karşı herhangi bir zorluk çıkarmadığı, adı geçen polis memurunun üzerine zimmetli görev tabancasını kullanırken gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve bu hareketi ile de davacı ...'un yaralanmasına sebebiyet verdiğinin görüldüğü, bu nedenle söz konusu olayda davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle davacı ...'un maddi tazminat isteminin kabulü ile 314.043,45 TL maddi tazminatın davalı idarelere başvuru tarihi olan 06/02/2014 tarihinden itibaren hesaplanan yasal faizi ile birlikte davacı ....'a ödenmesine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile ... için 75.000,00 TL, anne ... için 25.000,00 TL, baba .... için 25.000,00 TL, kardeş ... için 10.000,00 TL, diğer kardeş .. için ise 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 145.000,00 TL'nin davalı idarelere başvuru tarihi olan 06/02/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarelerin istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 21/10/2020 tarih ve E:2020/2281, K:2020/4099 sayılı kararıyla;
    Maddi tazminat istemi yönünden;
    Temyizen incelenen kararın davacının maddi tazminat isteminin kabulü yönünden davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği,
    Manevi tazminat istemine gelince;
    Manevi zararın, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade ettiği, fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğunun kabul edildiği,
    Manevi tazminatın, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmadığı, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracı olduğu, manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kıldığı, manevi tazminatın, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi ve manevi huzuru sağlamayı amaçladığı, bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesinin gerektiği,
    Dosyanın incelenmesinden; zararı meydana getiren olayın oluş şekli ve niteliği ile davacının mevcut yaralanması dikkate alındığında temyize konu Mahkeme kararında idarenin hizmet kusuruna dayanan sorumluluğu uyarınca davacılar lehine hükmedilen 145.000,00 TL manevi tazminat miktarlarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak miktarda yüksek olduğunun görüldüğü, bu nedenle manevi tazminatın yukarıda belirtilen ölçütlere göre yeniden belirlenmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararının davalı idarenin bu kısma yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, manevi tazminata ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ..... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
    Tazminata konu olayda, davacılardan ...'un polis arama noktasından kaçmaya çalıştığının sabit olduğu, bununla birlikte ...'un elleri havada yüz üstü araca dayandırıldığı, polis memurunun sağ elinde tabancası olduğu halde ...'un üzerini aradığı anda tabancanın ateş aldığı ve ....'un göz ve duyma organlarına zarar verdiği, 04/04/2018 günü Adli Tıp Raporuna göre ....'un sağ gözde tam görme kaybı arızası oluştuğu ve %38 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, olayın oluşumunda davacı ...'un katkısı olduğu açık olmakla beraber hakkında Ceza Mahkemesince görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraat kararı verildiği, polis memurunun bilinçli taksirle yaralama suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, olayın ...'un 20 yaşlarından itibaren gözünde görme kaybı bulunmasına yol açıldığı, insan vücudunun en önemli organlarından biri olan görme duyusunun kaybının maddiyatla ölçülmesinin oldukça zor olduğu, günümüz ekonomik koşullarına göre görme kaybı meydana gelen davacı lehine 75.000 TL, anne ve baba için ayrı ayrı 25.000 TL, kardeşlerinin her biri için ise 10.000 TL miktarında manevi tazminata hükmedilmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermediği gerekçesi eklenerek,
    Adana Bölge İdare Mahkemesinin faaliyete geçmesinden önce, Mersin ilinin yargı çevresi itibarıyla bağlı olduğu Konya Bölge İdare Mahkemesince verilen ilk kararın manevi tazminata ilişkin kısmında ısrar edilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idareler İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, davanın süresinde açılmadığı, zarara neden olan olayda idarenin hizmet kusurundan veya kusursuz sorumluluk hallerinden söz edilmeyeceği, bu nedenle tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının müterafik kusurunun gözetilmediği, anılan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğu, SGK tarafından davacıya ödenen tutarların peşin sermaye değerinin zarar hesabında dikkate alınmadığı, zenginleşmeye sebep olacak şekilde tazminat ödenmesine karar verilemeyeceği, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğu belirtilerek, ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacılardan ... ve ... ile arkadaşlarının olay günü eğlenmek amacıyla bir araya gelerek, Bozyazı ilçesinde bulunan limana gittikleri, eğlence dönüşünde iki ayrı araçla Anamur ilçe merkezine hareket ettikleri, dönüşte trafiği tıkayacak şekilde iki şeritli yolda ilerledikleri, bu duruma arkadan gelen araçların tepki vermesi üzerine davacıların içinde bulunduğu arkadaş grubu ile trafikteki diğer şahıslar arasında tartışma çıktığı, bu tartışma üzerine davacılar ile birlikte arkadaş grubu hakkında polis ihbar hattına şikayette bulunulduğu, tartışma neticesinde yola aynı şekilde devam eden davacılar ve arkadaşlarının Anamur ilçesi otogar kavşağındaki polis arama noktasını görmeleri üzerine ana yoldan ayrılarak kuzey istikametine döndükleri, davacılardan ...'un öndeki aracı takip edemediği, böylece iki aracın birbirinden ayrıldığı, bu sırada davacı ...'un kullandığı aracın içinde S.Ç., M.Ç. ve V.A. isimli polis memurlarının bulunduğu sivil polis aracının takibine takıldığı, fakat davacı ...'un polis memurlarının tüm ikazlarına rağmen aracını durdurmayarak kaçmaya çalıştığı, polis memurlarından S.Ç.'nin polis aracının sürgülü kapısını açarak havaya iki el ateş etmesi üzerine davacı ...'un aracını yavaşlattığı ve M.Ç. isimli polis memurunun kullandığı aracı davacı ...'un kullandığı aracın önüne sürerek kaçan aracın durmasını sağladığı, polis memurlarından S.Ç. ve V.A.'nın kaçan araca yöneldiği, bu esnada davacı ...'un aracı geri vitese koyarak tekrardan kaçmaya teşebbüs ettiği, ancak polis memuru S.Ç.'nin silahını şoför mahalline doğrultması üzerine bundan vazgeçerek araçtan indiği, S.Ç.'nin sağ elinde görev tabancası bulunurken davacı ...'u yüzüstü araca dayadığı, polis memuru S.Ç.'nin sol eliyle üst araması yaparken diğer elindeki silahın ateş aldığı ve silahtan çıkan merminin davacı ...'u gözünden yaraladığı, bunun üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin ilk fıkrasında; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." kuralı yer almakta olup, aynı maddenin son fıkrasında; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlıkta ısrar kararı, meydana gelen olay nedeniyle davacılar lehine hükmedilen 145.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek miktarda yüksek olduğu yolundaki bozma kararına uyulmayarak, bu tutarın davalı idarelerce davacılara ödenmesine ilişkindir.
    Manevi zarar, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Bu çerçevede fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmekte ve idarenin hukuki sorumluluğunun diğer koşullarının da varlığı halinde, bu kişiler lehine manevi tazminata hükmedilebilmektedir.
    Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir.
    Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi ve manevi huzuru sağlamayı amaçlamaktadır. Maddi tazminatta olduğu gibi, manevi tazminatın tespit edilmesinde objektif kriterlerin bulunmaması nedeniyle, manevi tazminatın hesaplanmasında mahkemenin takdir yetkisi gündeme gelmektedir. Kuşkusuz, mahkeme bu yetkisini kullanırken, somut olayın özelliklerini ve hakkaniyet ilkesini gözetmelidir. Bu çerçevede, yargı yerince manevi tazminat; zarar verici olayın ağırlığı, idareye atfedilen kusurun yoğunluğu, zarar gören kişinin olayın meydana gelmesindeki etkisi veya kusuru, zarar verici olaya neden olan idari faaliyetin niteliği ve zarar görenin kişisel özellikleri gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Diğer bir anlatımla, mahkemece manevi tazminat tespit edilirken olayın ve zararın yoğunluğu gözetilmeli, yukarıda yer verilen hususlarla orantılı olacak şekilde tazminata hükmedilmelidir.
    Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığın çözümü için, İdare Mahkemesince davacılar lehine hükmedilen ve temyize konu ısrar kararıyla da hukuka uygun bulunan manevi tazminat tutarının, mahkemelerce manevi tazminat tutarları hesaplanırken dikkate alınması gereken unsurlarla orantılı bir şekilde belirlenip belirlenmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Olayda, davacılar ve arkadaşlarının trafik güvenliğini tehlikeye soktukları, bunun üzerine trafikte tartıştıkları şahısların ihbarı üzerine polis kontrol noktasına girmemek için kaçtıkları, davacının kullandığı aracı, takibine takıldığı polislerin tüm ikazlarına rağmen durdurmadığı, polis memuru S.Ç.'nin havaya iki el ateş etmesi ve polis aracının önlerini kesmesi üzerine kullandığı aracı durdurmak zorunda kaldığı, buna rağmen polis memurlarının araçtan inmelerini fırsat bilerek kaçmaya teşebbüs ettiği, ancak polis memuru S.Ç.'nin silahını şoför mahalline doğrultması üzerine kaçma eyleminden vazgeçerek araçtan indiği görüldüğünden, yaralanan davacının zarar verici olayın meydana gelmesinde yoğun etkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, davacılar ve arkadaş grupları ile ilgili polise yapılan ihbarın silahlı tehdide yönelik olduğu ve davacının takibine takıldığı polisin tüm ikazlarına rağmen aracını durdurmayıp ısrarla kaçmaya çalıştığı, bu hususları göz önünde bulunduran polis memurunun üst araması yaparken tedbir amaçlı olarak silahını elinde tuttuğu dikkate alındığında, polis memurunun elindeki silahın ateş alması sebebiyle idareye izafe edilecek kusurun ağır olduğundan söz edilemeyeceği açıktır.
    Bu çerçevede, her ne kadar zarar verici olay nedeniyle davacı ...'un sağ gözünde tam görme kaybı meydana gelmiş ise de, zarara sebebiyet veren olayın meydana geliş şekli ve niteliği ile idarenin kusur durumu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince idarenin hizmet kusuruna dayanan sorumluluğu uyarınca davacılar lehine hükmedilen toplam 145.000,00 TL manevi tazminat tutarının fazla olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle, somut uyuşmazlıkta zarar verici olay zincirinin meydana gelmesinde yaralanan davacının yoğun etkisinin bulunması karşısında, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat tutarlarının, somut olayın özellikleri ve hakkaniyet ilkesine aykırı şekilde belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
    2.Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı ısrar kararının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ile temyize konu ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi