10. Ceza Dairesi 2019/2342 E. , 2019/7338 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 29/05/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/06/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında Mahkeme adının “Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesi” yerine “Kadirli Asliye Ceza Mahkemesi” olarak yazılması, maddi yazım hatası olarak görülmüştür.
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 02/09/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 04/12/2014 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, erteleme kararının 17/12/2014 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği,
2- Tedbirin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 23/12/2014 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesine rağmen sanığın 10 gün içinde kuruma müracaat etmemesi üzerine yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak dava açıldığı, ancak Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2015 tarihli ve 2015/134 sayılı kararıyla “ısrar şartı gerçekleşmeden dava açıldığı” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
3- Cumhuriyet savcısının iade kararına itiraz ettiği ve itirazı değerlendiren mercii Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararıyla itiraz yerinde görülerek “ısrar şartının gerçekleştiği” gerekçesiyle iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verildiği,
4- Bunun üzerine Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesince iade kararını kaldıran mercii kararına karşı kanun yararına bozma ihbarı yapıldığı, ancak ihbarın sonucu beklenmeden mercii kararı doğrultusunda iddianamenin kabulüne karar verilerek yargılamaya başlandığı ve yapılan yargılama sonucunda Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararıyla sanığın TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
5- Daha sonra iddianamenin iadesi kararını kaldıran mercii kararına yönelik kanun yararına bozma incelemesinin de tamamlandığı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 18/02/2016 tarihli ve 2016/74 esas, 2016/1336 karar sayılı ilâmıyla, “inceleme konusu olayda ısrar şartının gerçekleşmediği, bu nedenle iddianamenin iadesine karar verilmesinin doğru olduğu ve iade kararını kaldıran mercii kararının yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle, iddianamenin iadesi kararını kaldıran Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Somut olayda, şüpheli hakkında Kadirli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/12/2014 tarihli erteleme kararı üzerine, süresi içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurulmadığından bahisle ilâm dosyasının kapatılması üzerine, Kadirli Cumhuriyet Başsavcılınca düzenlenen 11/02/2015 tarihli iddianameyi takiben, şüpheli hakkında hükmedilen tedbire neden uymadığı, tedavinin gereklerine uygun davranmamakta neden ısrar ettiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğinden bahisle iddianamenin iadesine dair Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2015 tarihli ve 2015/134 değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına dair mercii Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararı üzerine, Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesince çağrı yazısının tebliğ edildiği tarihte şüphelinin asker olduğu, bu halde sanığın yükümlülüklerini kusuruyla yerine getirmediğinin kabul edilemeyeceği gerekçe gösterilerek Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/254 değişik iş sayılı kararına karşı 12/04/2015 tarihinde kanun yararına bozma yoluna başvurulması hususunda ihbarda bulunulduğu, ancak kanun yararına bozma incelemesinin sonucu beklenmeksizin anılan Mahkeme tarafından 21/04/2015 tarihinde tensip zaptı düzenlendiği ve yapılan yargılama sonucunda 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesince kanun yararına bozma hususunda yapılan ihbar üzerine yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 18/02/2016 tarihli ve 2016/74 esas, 2016/1336 karar sayılı ilâmında yer alan "Somut olayda, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince sanığın askere gittiğine dair belge ibraz etmediği gerekçesiyle itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de şüpheli hakkında verilen kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği tedbir ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar edilmesi halinde dava açılacağının ihtar edildiği.. kendisine tebligat yapılan tarihlerde askerde olması nedeniyle tedavi yükümlülüğünü yerine getiremediğini beyanla itirazda bulunduğu...Kadirli Askerlik Şubesi Başkanlığının 31/08/2015 tarihli yazısında sanığın 04.11.2014 tarihinde askere sevk edildiği, muhtemel terhis tarihinin 04.11.2015 tarihi olduğunun belirtilmiş olması karşısında, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden... bozulmasına" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesince kanun yararına bozma incelemesinin sonucu beklenmeksizin karar verildiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 18/02/2016 tarihli ilâmı da dikkate alındığında Mahkemesince kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkındaki iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/254 değişik iş sayılı kararına karşı kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğu ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 18/02/2016 tarihli ve 2016/74 esas, 2016/1336 karar sayılı ilâmıyla bu kararın kanun yararına bozulduğunun anlaşılması karşısında, ortada usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararının hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu, hukuken varlık kazanmayan bir hükme yönelik olarak da kanun yararına bozma talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı, anlaşılmış olup talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca soruşturma aşamasında sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararda ve tebliğ evrakında, sanığa erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğu, itiraz süresi ve merciinin gösterilmediği anlaşılmış olup, tedbirin infazına devam edildiği aşamada sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğunun tebliğ edilmesi mümkün görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Kadirli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/341 esas, 2016/44 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.