Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3395
Karar No: 2019/10358
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3395 Esas 2019/10358 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3395 E.  ,  2019/10358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak/tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı-karşı davalı; nişan töreninin ertesi günü davalının davacıya “bu iş bitti, bundan sonra işin anamla babamla” diye mesaj attığını, iki gün sonra da davacının anne-babası davalının evine gittiklerinde davalının annesinin içeri almadığını, hakaret ve tehditlere uğradıklarını, haksız ve kötü niyetli olarak sebepsiz yere nişanın bozulduğunu, davalının kusurlu olduğunu, nişan merasimi için yapılan masrafların boşa gittiğini, nişanda takılan bir set, 4 bilezik, iki yüzük, bir saat, bir küpenin iade edilmediği, 1.500 TL değerinde üç takım kıyafet alındığını, nişan hazırlıkları için saz ekibi yiyecek içecek ve diğer masraflar için de 3.000 TL harcandığını belirterek; davacının uğradığı 10.000 TL maddi 10.000 TL manevi zararın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı; nişanın bozulmasında davacının kusurlu olduğunu; takıların davacıya verildiğini savunarak; asıl davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı davasında ise, nişanın bozulmasıyla hayallerinin yıkıldığını ve psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek; 10.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, toplam; 14 grm 18 ayar altın olan küpe, kolye ve tek taş yüzükten ibaret olan 903,00 TL değerindeki takı setinin davalı tarafça aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde, değeri olan 903,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminata yönelik diğer taleplerinin reddine; davacı ..."ın manevi tazminat talebinin reddine; davalı- karşı davacı ..."un manevi tazminata yönelik dava ve taleplerinin de reddine karar verilmiş; hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 26.10.2017 tarihli 2016/4251 Esas, 2017/14743 Karar sayılı ilamı ile; "...hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi, dosyanın kuyumcu bilirkişiye tevdii ile, talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin gözönüne alınarak, dosyada mevcut CD ve fotoğraflar incelenmek sureti ile, davacının talep ettiği ziynet eşyalarının, incelenen resim ve CD"lerden hangilerinin olup olmadığı tek tek yazılarak, buna göre takılan ziynetlerin hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle" hükmün bozulmasına karar verilmiş ve bozma nedenlerine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davada; davacının davalıya 1 adet set taktığını ispat edemediğini, 4 adet bileziği ise davacı ..."ın nişandan sonra geri aldığını; geriye kalan hediyelerin ise, cins, nevi, gram ve değerlerinin tespiti için gerekli olan bilirkişi ve talimat masraflarını davacı ... vekilince verilen süre içerisinde yatırılmadığını dolayısıyla bu ziynetler yönünden de davasını ispat edemediğini; 3 adet takım elbisenin kullanmakla tüketilen eşya olduğundan talep edilemeyeceğini, nişanda yapılan masrafların ise belgelendirmediği gerekçesiyle davacının maddi tazminat taleplerinin tümden reddine, manevi tazminat yönünden ise asıl ve karşı davada her iki tarafın nişanın kişilik haklarına zarar veren bir eylem sebebiyle bozulduğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-)Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4. maddesi gereğince; manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Davacının maddi ve manevi tazminat talebi reddedildiğine göre yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına manevi tazminat yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün "davacı tarafından açılan dava yönünden" yazılı başlığı 6. bent olarak “Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu asıl davada davacı yönünden açık olmak üzere, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi