21. Hukuk Dairesi 2017/6480 E. , 2018/7028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan iş veren ait iş yerinde geçen Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/09/1984-01/09/1992 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 19/01/2016 tarih, 2015/20488 Esas ve 2016/183 Karar sayılı Bozma ilamı üzerine, davacının talebinin kısmen kabulü ile davacının 07/05/1986 - 19/09/1987 tarihleri arasında davalı ... Tic. Tur. A.Ş."ye ait 036782.48 işyeri sicil numaralı ... Tic. Tur. A.Ş. Otel ... Köşk ünvanlı işyerinde 433 gün asgari ücretle çalıştığının, bunun 343 günlük çalışmasının diğer davalı SGK"ya bildirilmediğinin, 15/04/1988 - 30/09/1992 tarihleri arasında davalı ... Tic. Tur. A.Ş."ye ait ... işyeri sicil numaralı ... Tic. Tur. A.Ş. Otel ... Köşk ünvanlı işyerinde 1396 gün asgari ücretle çalıştığının, bunun 1044 günlük çalışmasının diğer davalı SGK"ya bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda, mahkemenin 08/09/2015 tarih, 2014/22 Esas ve 2015/325 Karar sayılı kararı ile davacının 15/04/1988-30/09/1992 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin tespitine karar verildiği, kararın davalılar tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından eksik inceleme ve ararştırma ile karar verildiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırmanın genişletildiği, buna göre 15/04/1988-30/09/1992 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 1044 günlük çalışmasının tespitine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı, ancak mahkemenin 08/09/2015 tarih, 2014/22 Esas ve 2015/325 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine ve temyiz eden davalılar aleyhine karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan 07/05/1986-19/09/1987 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, Dairemizin 19/01/2016 tarih, 2015/20488 Esas ve 2016/183 Karar sayılı Bozma ilamı üzerine, mahkemenin 08/09/2015 tarih, 2014/22 Esas ve 2015/325 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine 07/05/1986-19/09/1987 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmiş olması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. paragrafında bulunan “07/05/1986 - 19/09/1987 tarihleri arasında davalı ... Tic. Tur. A.Ş."ye ait ... işyeri sicil numaralı ... Tic. Tur. A.Ş. Otel ... Köşk ünvanlı işyerinde 433 gün asgari ücretle çalıştığı, bunun 343 günlük çalışmasının diğer davalı SGK"ya bildirilmediğinin,” sözcük ve rakamlarının hükümden silinerek tamamen çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ... Ticaret Turizm A.Ş."ye iadesine
04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.