MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
a- ..."yı kasten öldürme suçundan TCK"nun 81, 29, 58, 53. maddeleri uyarınca 17 yıl hapis cezası,
b- Katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçundan TCK"nun 86/2, 35, 29, 58, 53. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası (3 kez).
Sanık ... hakkında;
Katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nun 86/2, 62, 52. maddeleri uyarınca 2.000.TL adli para cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükme
yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin karar yönünden yapılan incelemede; 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca hapisten çevrili olmayan üçbin liraya kadar adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümleri kesin olup, 5237 sayılı TCK. hükümlerine göre tayin edilen cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi mümkün bulunmadığı gibi, başvurunun reddine ilişkin ek karara yönelik sanığın süresinden sonra yaptığı temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince, sanık ..."ın;
b) Sanık ... hakkında; katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından verilen hükümler yönünden; doğrudan zarar görmemesi ve katılma hakkı bulunmaması nedeniyle nedeniyle, katılan ... vekilinin; temyiz taleplerinin REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen hüküm yönünden yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın, maktul ..."yi kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, duruşmalı olarak incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ve müdafiinin; cezanın fazlalığına, takdiri indirim yapılması gerektiğine, haksız tahrik indiriminin daha fazla yapılması gerektiğine, katılan ... vekilinin; suçun tasarlanarak işlendiğine, tahrik indiriminin daha az yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında, katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından verilen hükümler yönünden yapılan incelemede;
a) Katılanların, bulunduğu asker eğlencesinden sanığı akşam saatlerinde alarak, yerleşim yeri dışındaki taş ocağı bölgesine götürdükleri, burada hep birlikte tam olarak anlaşılamayan bir sebeple sanığı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde dövdükleri ve tekrar köye bıraktıkları, sanığın, maruz kaldığı olayın etkisiyle, evden av tüfeğini alarak ... .... Fabrikasının yakınında bulunan ve ... Köprüsü olarak bilinen demir köprünün bulunduğu yere gittiği ve telefonla sanıkları da oraya çağırdığı, katılanların gece saat: 00.00 sıralarında belirtilen yere geldiği, kendisinin bir tarafta katılanlar bir tarafta olmak üzere demir köprü üzerinden ateş etmeye başladığı, maktul ve katılanların yere yatarak isabet almadığı, ilk atışlardan yaklaşık bir dakika geçtikten sonra maktul ..."nın ayağa kalkarak, sanığa doğru ilerlemeye çalıştığı sırada yapılan son atışla başından isabet alarak hayatını kaybettiği olayda; sanığın, katılanlar ..., ... ve ... yönelik de eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının da öldürmek olduğu anlaşıldığı halde, yazılı şekilde yaralamaya teşebbüsten hüküm kurulması,
b) Kabule göre de;
Yaralamaya teşebbüs suçunun silahla işlenmesi nedeniyle, sanığa tayin edilen temel cezanın TCK"nun 86/3-e maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi ile ayrıca sanığa tayin edilen cezadan tahrik nedeniyle indirim yapılırken temel cezanın müebbet hapis olduğu yazılarak, indirim oranı da gösterilmemek suretiyle karışıklık yaratılması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 03/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
03/10/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... ... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."ın yokluğunda 05/10/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.