Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5322
Karar No: 2019/13182
Karar Tarihi: 10.12.2019

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/5322 Esas 2019/13182 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraat ettiği ancak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuk ise çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkum olmuştur. Ancak, yapılan temyiz başvurusu sonucu açıklanan kararda, çocuğun suça sürüklenmesinde etkili olan faktörlerin incelenmediği ve gerekli sosyal inceleme raporunun alınmaması sebebiyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun mağdureye karşı işlediği eylemin sonucundaki ruh sağlığı kaybının suça sürüklenen çocuk tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle hareket etmemiş olduğu belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK'nın 231/5, 231/12, 264; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35; 5237 sayılı TCK'nın 7/2, 23, 61; 1412 sayılı CMUK'nın 317, 321.
14. Ceza Dairesi         2019/5322 E.  ,  2019/13182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraati ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça sürüklenen çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
    Sanık ile suça sürüklenen çocuk haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararların aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve anılan hükümlere yönelik temyiz istemi CMK"nın 264. maddesi hükmüne göre itiraz kabul edilip esasen bu hususta mahallinde merciince karar verildiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan mağdure vekilinin anılan karara yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan beraat ve suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükümleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
    Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35 ve anılan Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 20/2-3. maddeleri gereğince on iki-on beş yaş grubundaki suça sürüklenen çocuklarla ilgili sosyal inceleme raporu aldırılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, olay günü on beş yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınmaksızın yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Suç tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında Pamukkale Üniversitesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen 24.10.2008 tarihli raporda, WISC-R Zeka Testi sonucunda toplam IQ:62 (hafif düzey zeka geriliği) olarak bulgulanmasına rağmen klinik olarak sınır zeka düzeyinde olduğu, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve davranışlarını yönlendirebildiği belirtilmesine karşılık söz konusu raporun içeriği itibarıyla yeterli olmadığı anlaşıldığından, tam bir vicdani kanaat oluşabilmesi için TCK"nın 31/2. maddesine göre suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğinin belirlenmesi için dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna sevk edilerek rapor alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureye cinsel istismarda bulunan suça sürüklenen çocuğun, bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır olan ruh sağlığı bozulması neticesinin meydana geldiği, TCK"nın 23. maddesi uyarınca kişinin gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda suça sürüklenen çocuğun dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve cinsel istismar eyleminin zora dayalı olmayan şekilde gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın suça sürüklenen çocuk tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın TCK"nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşmada dikkate alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Hükümlerden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi