3. Hukuk Dairesi 2019/5342 E. , 2019/10525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu otelin davalı kiracı tarafından tahliye edildikten sonra kiralanana verilen hasarın mahkeme aracılığıyla tespit ettirildiğini belirterek, bilirkişi raporunda otelin sözleşmede yazılı olduğu üzere teslime hazır hale getirilmesi bedelinin 755.000,50 TL olduğunu, eksik demirbaş listesi konusunda davacıyla yazılı mutabakata varıldığını, eksik malzemelerin 116.487,72 TL olarak kabul edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, kira konusu otelin kira sözleşmesine aykırı olarak kullanımı ve eksik teslimi nedeniyle uğranılan 116.500,00 TL zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 638.500 TL artırarak 755.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılardan kefil ... hakkındaki davanın reddine, davalılardan kiracı ... İnş. Turz. Ltd. Şti. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 10/06/2014 tarihli 2013/14348 Esas- 2014/7636 Karar sayılı ilamı ile "…Bilirkişi raporunun davacı taleplerini karşılamadığı, hor kullanma tazminatı yönünden davayı ıslah edecekleri hususundaki talebin dikkate alınmadığı gözetilerek, davacının talepleri yeterince incelenmeden, davacı vekiline davasını ıslah etmesi için talep ettiği süre verilmeden karar tesisi doğru olmadığı...." gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; Mahkemece davacının, 116.500 TL ye ilişkin tazminat talebi konusuz kaldığından, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye 638.500 TL sözleşmeye aykırı hor kullanım ve eksik teslim nedeniyle tazminat talebinin kabulü ile; 638.500TL maddi tazminatın davalı ... İnşaat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti."den alınarak davacıya verilmesine, Islah yoluyla istenen faiz talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine; bu defa Dairemizin 09/05/2018 tarihli 2017/6876 Esas - 2018/4866 karar sayılı ilamı ile ".... alınan bilirkişi raporunda;" dava konusu otelin kapsamlı tamirat ve demirbaş eşyalar dahil yenilenmesi ile yerinde hor kullanımdan kaynaklı bedel tespiti yapılamadığını, ancak dosya içerisindeki Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/319 D.iş sayılı dosyası ile alınan 24.01.2011 tarihli raporun ekindeki fotoğraflar üzerinden yapılan incelemelerde otelde hor kullanımdan kaynaklı hasarların da olduğunun tespit edildiğini, hor kullanımdan kaynaklı zarar bedelinin ise 2010/319 D.iş sayılı dosyası ile 24.01.2011 tarihinde alınan tespit raporundaki tarih itibariyle; 100.000,00 olabileceği " belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda hor kullanmaya ilişkin hasar kalemleri tek tek belirlenmediği gibi, hasar kalemleri yönünden kullanımla orantılı olarak yıpranma payı da düşülmemiştir. O halde mahkemece, yeniden Yargıtay denetimine elverişli, ek rapor alınarak tespit raporunda belirlenen hasarlardan hangilerinin hor kullanım hangilerinin olağan kullanımdan kaynaklandığı ayrı ayrı tespit edilerek, hor kullanmadan kaynaklanan hasar bedelinden yıpranma payı da düşülmek suretiyle hor kullanma tazminatına hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bu sefer;(1) Sair yönler kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, (2) Davacının, 116.500TL "ye ilişkin tazminat talebi konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (3) Davacının bakiye 638.500TL maddi tazminatın 01/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... İnş. Turizm ve Tic.Ltd.Şti."den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin hor kullanma tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6098 Sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimeler olabilirse de; Davacılar hor kullanmadan kaynaklanan bedeli isteyebilirler.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma sonrası, alınan bilirkişi raporunda; "...Otelde yapılan tadilatlar ve gelinen aşama itibari ile otelin daha önceleri hor kullanılıp kullanılamadığı konusunda hasar tespiti yapılamadığını, ancak dosya içerisindeki Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/319 D.iş sayılı dosyası ile alınan 24.01.2011 tarihli raporun ekindeki fotoğraflar üzerinden yapılan incelemelerde otelde hor kullanımdan kaynaklı hasarların da olduğunun tespit edildiğini, hor kullanımdan kaynaklı işlerin genel olarak %15 civarında olabileceğini, yıpranma payının ise %20 civarında olabileceği öngörülerek hor kullanmadan kaynaklı işler bedeli 113.250,07 TL olabileceği, yıpranma payı düşülerek hor kullanma bedelinin 90.600,07 TL olabileceği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar hükmün gerekçesinde; 24/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda hor kullanım bedeli olarak 755.000,50 TL"lik bedel dışında 100.000 TL tazminat hesabı yapıldığı; davacı vekilinin 21/12/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat talebini 755.000,00 TL olarak ıslah ettiği; ayrıca hesaplanan hor kullanım bedeli yönünden bir ıslah talebinin bulunmadığı değerlendirmesi yapılmış ise de; yargılama sırasında dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına dayanak Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/319 sayılı delil tespiti dosyasında düzenlenen 18/01/2010 tarihli bilirkişi raporunda eksikli ve hasarlı işler ve demirbaş listesindeki eksikliklerin toplam bedelinin 643.177.72 TL olduğu, 26.01.2011 tarihli ek bilirkişi raporunda ise genel KDV li toplam bedelin ise 755.000,50TL olduğu tespit edilmiştir. Yargılama sırasında farklı bir bilirkişi heyetinden alınan 24/07/2015 tarihli raporda ise; dava konusu otelin kapsamlı tamirat ve demirbaş eşyalar dahil yenilenmesi ile yerinde hor kullanımdan kaynaklı tespit yapılamadığı, delil tespiti dosyası ekinde bulunan fotoğraflardan hor kullanımdan kaynaklı hasarların da olduğu ve zarar miktarının 100.000 TL olabileceği kanaatine varılmıştır. Dairemizce verilen bozma kararından sonra alınan bilirkişi raporunda, önceki tarihli raporda tespit edilen 100.000 hasar bedelinin eksik+ hasarlı+ eksik demirbaş bedeli toplamı olan 755.000,50TL zarar bedelinden ayrı olduğu bildirilmemiş, aksine toplam bedel üzerinden hor kullanma ve yıpranma payı hesaplanarak zarar bedeli belirlenmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, taraf ve Yargıtay denetimine de uygun bulunan 11/04/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.