Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2571
Karar No: 2019/10545
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2571 Esas 2019/10545 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2571 E.  ,  2019/10545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davacıların murisi ... ile davalıların murisi ... arasında yapılan sözlü kira sözleşmesi ile mülkiyeti davalılara ait olan 11 adet tarla vasfındaki taşınmazların 40 yıl önce kiralandığını, taşınmazlara şeftali, ceviz ağaçları dikerek faydalı masraflar yaptıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı olmak üzere 6.500 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemişler, bilirkişi raporu sonrası taleplerini 965.949,21 TL olarak ıslah etmişlerdir.
    Davalılar, taşınmazların tahliye edilmediğini, taşınmazların bakımsız bırakıldığını, taşınmazların bir kısmının kiralandığı tarihte şeftali bahçesi olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 642.286,85 TL faydalı masraf giderinin temerrüt tarihi olan 20.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/13042 Esas – 2016/3597 Karar sayılı ve 03.05.2016 tarihli kararı ile; "...Davalı tarafından taşınmazların bir kısmının ilk kiralandığı zamanda şeftali bahçesi olduğu savunulduğuna göre, taşınmazda bulunan şeftali ağaçlarının yenilenmesinin dava tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK"nun 292. maddesi hükmü kapsamında kiracının özenle işletme yükümlülüğünden doğan iyileştirici işlemler olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda taşınmazların ilk kiralandığı durumları araştırılmadan, tüm taşınmazlar yönünden faydalı masraf hesabı yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir... Hükme esas alınan bilirkişi raporunda şeftali ağaçlarının ekonomik ömrünün 15 ile 18 yıl olduğu belirtilmesine rağmen, 18-19 yıllık şeftali ağaçları içinde faydalı masraf hesaplandığı görülmektedir. Bu ağaçların sökülerek yerine yenilerinin dikilmesi gerekeceğinden bu ağaçlar yönünden faydalı masraf hesabı yapılması doğru olmadığı gibi ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olan ağaçlar yönünden de kalan süreleri ile orantılı bir tazminat hesabı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır... Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1. yıl için biber, 2. yıl için patlıcan, 3. yıl için ise mısır üretimi yapılması durumundaki taşınmazların tarla olarak değeri gelir metodu ile hesaplanmış ise de; davalılar vekili tarafından taşınmazların bulunduğu bölgede, başka ürünlerin daha çok gelir getirdiğinden, kereviz domates gibi ürünlerin yetiştirildiği hesaplama bu ürünlerin dikkate alınmasına ilişkin itirazlarının karşılanmadığı görülmektedir. Bu durumda ilçe tarım müdürlüğünden bölgede daha çok hangi ürünlerin yetiştirildiği sorularak ürün demetinin buna göre belirlenmesi ve bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir..." gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyulmuş ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre; 5.522,82TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki, kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak teşkil eder.
    Somut olayda; bozmadan önce alınan ve hükme dayanak teşkil edilen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların kapama meyve bahçesi olduğu belirtilerek hesaplamalar yapılmış, davalıların ilk hükmü temyiz etmesi üzerine yukarıda belirtilen bozma ilamındaki gerekçelerle hüküm bozulmuş ancak, hesaplamaların kapama meyve bahçesi olarak yapılması konusunda bozma yapılmamıştır. İlk karara karşı verilen bozma ilamında taşınmazlar yönünden kapama meyve bahçesi olarak hesap yapılmaması gerektiğine ilişkin bir bozma yapılmadığına göre, bu durum davacı taraf için usuli müktesep hak oluşmuştur. Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen bu bozma kararında belirtilmeyen hususlar yönünden, davalılar lehine sonuç doğurması düşünülemez. Bu nedenle, Mahkemece önceki karara dayanak teşkil eden bilirkişi raporundaki belirlenen taşınmazların kapama meyve bahçesi olduğu şeklindeki bilirkişi raporundaki tespite göre hesaplama yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün davacılar lehine BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi