16. Hukuk Dairesi 2019/3686 E. , 2019/5982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Dava konusu taşınmaza ilişkin dosyaya ibraz edilen fen bilirkişileri raporunda, çekişmeli taşınmaza ait hava fotoğrafı incelemesinin yapılmadığı, mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için, hava fotoğrafları ve memleket haritalarının dosya arasına getirtilmediği, ziraat bilirkişisi tarafından dosyaya ibraz edilen raporda; dava konusu taşınmaza ilişkin, imar-ihya görmeden, doğrudan sürüm yapılarak, taşları toplanarak tarım arazisi vasfına getirilmiş olduğu ve çok eski bir kültür arazisi olduğu belirtilmesine rağmen, 1954 yılında yapılan kadastro tespitinde ziraate elverişsiz gayri sabit arazi olarak tespit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaza ilişkin, davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar-ihyaya dayanarak adına tescil istemiyle açtığı davada, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve ne zaman tamamlandığı, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmediği ifade edildikten sonra, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile birlikte memleket haritaları getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi sonrasında mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşan bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılması, taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarının ve niteliğinin, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığının ve tamamlanmış ise tamamlanma tarihinin belirlenmesinin istenilmesi, taşınmazın tüm yönlerini gösterir fotoğraflarının çektirilmesi, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın jeodezi ve fotogrametri harita mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen 29.03.2017 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 53.594,48 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmaz bölümü başında yapılan keşif sonucu harita bilirkişisi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 29.03.2017 havale tarihli raporda (A) harfiyle gösterilen 53.594,48 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmaz bölümünün, 1954 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 203 parsel sayılı taşınmazın batısında bulunduğu belirtilmiştir. Tescili talep edilen taşınmaz bölümünün batı sınırına komşu alanın Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan Bala Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas sayılı tescil talebi ile açılan dava dosyasında harita bilirkişisi tarafından hazırlanan 04.11.2014 havale tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 45.861,36 metrekare bölüm olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Bala Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas sayılı dava dosyasında Kadastro Müdürlüğünün 08.01.2014 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın bulunduğu bölümün 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazlarla çevrili olduğu belirtilmiş ve yazı ekinde krokisi gönderilmiştir. Öte yandan, dava dosyasının mahalline geri çevrilmesi sonucunda dosya içerisine getirtilen bilgi ve belgelerden, 927 parsel sayılı taşınmazın 221600 metrekare yüzölçümü ile tarla vasfıyla, 928 parsel sayılı taşınmazın ise 50,000 metrekare yüzölçümü ile tarla vasfıyla 09.05.1973 tarihinde idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği ve tapu kaydı oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle eldeki temyiz incelemesi yapılan çekişme konusu (A) bölümünün kadastro paftasına göre konumunun net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece her iki tescil davası dosyası birlikte göz önünde bulundurularak, idari yoldan oluşturulan 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların tesciline ilişkin belge ve krokiler ile dava konusu (A) bölümünü çakıştırır rapor düzenlettirilmediğinden, taşınmaz bölümünün tamamının veya bir kısmının kadastro harici bırakılan yer olup olmadığı ve idari yoldan Hazine adına tescil edilen yerlerden olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu alanı gösterir kadastro paftası, 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların idari yoldan tesciline ilişkin tüm kroki ve belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra mahallinde refakate alınacak tapu işlerinden anlayan 3 teknik bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak bu keşifte teknik bilirkişilerden, kadastro paftası ve 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların idari yoldan tesciline ilişkin krokilerin üst üste çakıştırılması ve bu krokiler üzerinde çekişme konusu taşınmaz bölümünün gösterilmesi istenerek, davaya konu taşınmazın tesis kadastrosu sırasında hangi yere tekabül ettiğini, herhangi bir kadastro parseline isabet edip etmediğini, ediyor ise hangi parsele isabet ettiğini, idari yoldan oluşan Hazine tapularıyla irtibatının ne olduğunu, tamamının veya bir kısmının 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların kapsamında kalıp kalmadığını açıkça gösterir ve keşfi ve uygulamayı takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.