Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2817
Karar No: 2019/3208

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2817 Esas 2019/3208 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2817 E.  ,  2019/3208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine ilişkin karara karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, dava dışı ... adına kayıtlı davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü, müteahhit ..."den 78.000 TL karşılığında satın aldığını, kredi kullanarak satış bedelini davalı ...’ya ödediğini, taşınmazın tamamı adına kayıtlı iken davalı ..."nın aldatması sonucu 1/2 payını haksız ve hukuka aykırı bir şekilde diğer davalı ..."ye devrettiğini ileri sürerek, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde uğramış olduğu zararın haksız fiil kapsamında işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının davaya konu daireyi eşi ..."ya sattığını, bedelini de satış sırasında nakten aldığını, bu durumun tapu kütüğünde açıkça belli olduğunu, yanıltma iddialarını kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın 1/2 payının davalı tarafın hile ve aldatması sonucu davacı tarafından davalı ..."ye devredildiği gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 28.12.2017 tarihli ilamı ile, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı ... hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davalı ..."nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümünün ½ payını 11.05.2015 tarihinde satış yolu davalı ...’ya temlik ettiği, söz konusu resmi senette davalı ... adına vekaleten diğer davalı ...’nın işlemi yaptığı, davacının taşınmazın ½ payını sığınak zannettiğini, davalı Atilla’nın kendisini bu şekilde kandırarak taşınmazı devretmesini sağladığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmaz bir bağımsız bölümdür. Bağımsız bölümde sığınağın (ki sığınak binanın ortak alanıdır) taşınmaza dahil olmayacağı herkesçe bilinen bir durumdur. Tapu memuru önünde işlem yapılırken de 1 nolu bağımsız bölümün ½ payının temlikinin yapıldığı davacıya okunmuştur. Bu durumda sığınağı temlik ettiği zannına kapılması dinlenebilir bir iddia değildir.
    Yukarıdaki ilkeler ve somut olgular birlikte değerlendirildiğinde hile iddiasının kanıtlanamadığı açıktır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ...’nin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1.maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin parcın temyiz edene verilmesine, 22/05/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    (Muhalif) (Muhalif)
    -KARŞI OY-
    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, yüklenici olan davalı ...’dan davaya konu 1 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, daha sonra bodrum katta bulunan ortak alanların yüklenici tarafından konuta dönüştürüldüğünü, yine bu yüklenicinin elektrik ve su bağlatamaması nedeniyle bodrum kattaki konutun kendi taşınmazının tapusu içinde olduğu intibaı uyandırmak suretiyle konutunun ½ payının eşi adına intikalini sağladığını, sonradan bodrum katta bulunan konutun bağımsız bölüm olmayıp ortak alan olduğunu, devrettiği payın da kendi konutunun ½ si olduğunu öğrendiğini bu suretle aldatıldığını iddia ederek devrettiği payın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adina tescilini istemiştir.
    Davalı ise, payı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Dosya kapsamıyla, davacının taşınmazı 25.3.2008 tarihinde edindiği, 11.5.2015 tarihinde de ½ payın davalı ...’ya 30.000TL bedelle satıldığı, alınan bilirkişi raporu ile satış tarihinde ½ pay bedelinin 75.000TL olduğu, bodrum katın konut haline dönüştürüldüğü, tanık beyanları ile kiracının oturduğu anlaşılmaktadır.
    Yine dinlenen davacı tanıkları, bodrum katın ... tarafından konut haline dönüştürüldüğünü, buraya elektrik ve su bağlatabilmek için davacı ...’ten ½ pay istediğini, konut haline dönüştürülen bodrum katın sanki tapusu varmış ve bu tapunun da davacı ...’in bağımsız bölümü içindeymiş gibi bir intiba oluşturulduğunu, bunun sonucunda davacı tarafından bu payın devredildiğini belirtmişlerdir.
    Davalı tarafından satış senedinde belirtilen 30.000TL bedel dışında kalan yaklaşık 45.000TL bedelin davacıya ödendiği hususunda bir savunma da getirilmemiştir. Ayrıca davacının ikamet ettiği konutunun yarısını aradan yedi yıl geçtikten sonra tekrar satın aldığı yükleniciye satması, sattığı payda oturması karşılığında her hangi bir ödemede bulunmaması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir.
    Sonuç itibariyle; davacının, davalı ...’nun eşi olan diğer davalı tarafından hileye düşürülerek taşınmazın ½ payının intikalinin sağlandığı kanaatinde olduğumuzdan, davanın kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi kararı ve bu kararın istinaf başvurusunun reddi yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kararının doğru olduğu ve onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi