16. Hukuk Dairesi 2019/3783 E. , 2019/5984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi/... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 04.11.2014 havale tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 45.861,36 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmaz bölümü başında yapılan keşif sonucu harita bilirkişisi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 04.11.2014 havale tarihli raporda, dava konusu (A) harfi ile gösterilen bölümün doğusunda 203, batısında 363 parsel sayılı taşınmazlar, kuzeyinde ziraate elverişsiz arazi, güneyinde ise 146 parsel sayılı taşınmaz bulunduğu, (A) bölümünün 1954 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bölümde kaldığı belirtilmiş ise de, raporun eki haritada (A) bölümü 146 ve 144 parsel sayılı taşınmazların doğu ve kuzey doğu hududunda gösterilmiştir. Ayrıca, dosya kapsamında yer alan Kadastro Müdürlüğünün 08.01.2014 tarihli yazısında, dava konusu taşınmazın 146 parsel sayılı taşınmazın doğusu ve 147 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunduğu ve bu bölümün 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazlarla çevrili olduğu, bu taşınmazlardan sonra ziraate gayri salih arazinin bulunduğu belirtilmiş ve yazı ekinde krokisi gönderilmiştir. Öte yandan, dava dosyasının mahalline geri çevrilmesi sonucunda dosya içerisine getirtilen bilgi ve belgelerden, 927 parsel sayılı taşınmazın 221600 metrekare yüzölçümü ile tarla vasfıyla, 928 parsel sayılı taşınmazın ise 50000 metrekare yüzölçümü ile tarla vasfıyla 09.5.1973 tarihinde idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği ve tapu kaydı oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle çekişme konusu (A) bölümünün kadastro paftasına göre konumunun net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, idari yoldan oluşturulan 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların tesciline ilişkin belge ve krokiler ile dava konusu (A) bölümünü çakıştırır rapor düzenlettirilmediğinden, taşınmaz bölümünün tamamının veya bir kısmının kadastro harici bırakılan yer olup olmadığı ve idari yoldan Hazine adına tescil edilen yerlerden olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu alanı gösterir kadastro paftası, 927 ve ... parsel sayılı taşınmazların idari yoldan tesciline ilişkin tüm kroki ve belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra mahallinde refakate alınacak tapu işlerinden anlayan 3 teknik bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak bu keşifte teknik bilirkişilerden, kadastro paftası ve 927 ve 928 parsel sayılı taşınmazların idari yoldan tesciline ilişkin krokilerin üst üste çakıştırılması ve bu krokiler üzerinde çekişme konusu taşınmaz bölümünün gösterilmesi istenerek, davaya konu taşınmazın tesis kadastrosu paftasında hangi yere tekabül ettiğini, herhangi bir kadastro parseline isabet edip etmediğini, ediyor ise hangi parsele isabet ettiğini, idari yoldan oluşan Hazine tapularıyla irtibatının ne olduğunu, tamamının veya bir kısmının ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kapsamında kalıp kalmadığını açıkça gösterir ve keşfi ve uygulamayı takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.