13. Ceza Dairesi 2019/5896 E. , 2019/15172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-)Sanık ...’un mağdur ...’ya karşı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından, mağdur ...’a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede:
Mağdur ...’ya yönelik eylemde mala zarar verme suçu nedeniyle sanık hakkında zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılmasının mümkün olduğu görülmüş, hırsızlık suçlarına konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanığın, tekerrüre esas alınan Pendik 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 2005/1021 Esas ve 2006/683 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetinin, 765 sayılı TCK"nın 491/ilk (5237 sayılı TCK"nın 141/1) maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 765 sayılı TCK"nın 491/ilk (5237 sayılı TCK"nın 141/1) maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, hakkında yukarıda anılan ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’un temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede:
Beraat eden ve kendini vekille temsil ettiren sanıklar yararına ayrı ayrı karar tarihindeki Avukatlık asgari ücret tarifesinin 14/4. madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “Beraat eden sanıklar ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14/4. maddesi uyarınca takdir edilen ayrı ayrı 4.360 TL maktu avukatlık ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine” diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-) Sanık ...’un mağdur ...’a karşı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, mağdur ...’a karşı iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede:
Sanığın, tekerrüre esas alınan Pendik 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 2005/1021 Esas ve 2006/683 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetinin, 765 sayılı TCK"nın 491/ilk (5237 sayılı TCK"nın 141/1) maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 765 sayılı TCK"nın 491/ilk (5237 sayılı TCK"nın 141/1) maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, hakkında yukarıda anılan ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından, işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
2-Mağdur ...’a karşı işlenen eylemde; Dairemizin 07.05.2015 tarih ve 2014/17575 E. 2015/8677 K. sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere Tanıklar Mustafa ve Fikri"nin anlatımlarına göre eylemin saat 04:30 sıralarında gerçekleştiği, Kandilli Rasathanesi verilerine göre de yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin 05:11"de doğduğu anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
3-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde, mağdur ...’ün ve tanık Mustafa’nın beyanlarının içeriğinden eylemlerin birden fazla kişi tarafından işlendiğinin anlaşılması karşısında suça iştirak eden kişi sayısı gözetilerek TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Mağdur ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde; suç tarihi itibariyle sanığın daha lehine olan 6545 sayılı Kanunun 63. maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki haline göre 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesindeki artırım oranı en fazla 1/3 olduğu halde bu oranın da üstünde bir oran olan 1/2 oranında artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 24.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.