Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27026
Karar No: 2018/23411
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/27026 Esas 2018/23411 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirketlerde ayakçı olarak çalışan davacı, sigorta girişinin geç yapıldığı ve sigorta primlerinin de gerçek ücreti üzerinden ödenmediğini ileri sürerek işten çıkarıldığında kıdem tazminatı dışında hiçbir ödeme yapılmadığını iddia ederek kıdem, ihbar tazminatları, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacının Tuna Deri şirketine karşı açtığı davayı reddetmiş, Divas Deri şirketine karşı açtığı davada ise kısmen kabul etmiştir. Ancak davalılar temyiz etmiştir. Yargıtay ise, davacının fazla mesai ve ulusal bayram / genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasını dinlettiği tanıkların davalı işverenle ihtilaf içinde olan çok sayıda kişi olduğu için bu beyanların son derece ihtiyatla işleme alınması gerektiğini belirterek, davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddi yerine kabul edilmesinin hatalı olduğunu ifade etmiştir. Kararda, davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve ulusal bayram / genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda işverenin delil sunması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6100 HMK'nın tanıkla ilgili hükümleri olan 240/1, 250 ve 254. maddeleri kararda açıklanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2015/27026 E.  ,  2018/23411 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, her iki davalı şirketin aynı binada olup müvekkili de dahil çalışanların aynı işte ortak kullanıldığını, müvekkilinin davalı şirketlere ait işyerinde 2007 mart ayı başından 19/08/2011 tarihine kadar ayakçı olarak parça başı ücret usulü ile çalıştığını ancak sigorta girişinin geç yapıldığı ve sigorta primlerinin de gerçek ücreti üzerinden ödenmediğini, işten çıkarılan müvekkilinin banka hesabına kıdem tazminatı açıklaması ile 4.380 TL. ödeme yapıldığını fakat fazla mesai, genel tatil, yıllık izin ve ihbar tazminatı ile ilgili bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davacının 11/01/2008-19/08/2011 tarihleri arasında müvekkili Divas Deri şirketinde çalıştığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını ve davacının müvekkili Divas Deri şirketini ibra ettiğini, müvekkili şirkette hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, iddia edilen parça başı ücretin 2014 yılında ödenen parça başı ücret olduğunu, parça başı ücrette fazla çalışma ücretinin olamayacağı, yıllık izinlerini kullandığını, davacının diğer müvekkili şirket olan Tuna Deri şirketinde ise çalışmasının bulunmadığını savunarak, her iki müvekkili şirket yönünden davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının Tuna Deri şirketindeki çalışma döneminin tasfiye edildiği gerekçesiyle davalı Tuna Deri şirketine karşı açılan davanın esastan reddine, diğer davalı Divas şirketine karşı açılan davada ise, toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak, yıllık izin talebi ret, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarında yapılan takdiri indirim dışında diğer talepler ise kabul edilmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Sözü edilen çalışmaların yapıldığını işçi, karşılığı ücretlerinin ödendiğini ise işveren kanıtlamalıdır.
    İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
    Diğer taraftan 6100 HMK.nın tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
    Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla mesai yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını ispat bakımından tanık deliline başvurmuştur. Ancak dinlettiği tanıklar davalı işverene karşı benzer iddialarla dava açan, davalı işverenle ihtilaf içinde bulunan tanıklar olup, bu tanıkların beyanlarına son derece ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Dosyada davacının fazla mesai yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasını davalı işverenle ihtilaf içinde olan bu tanıkların beyanı dışında doğrulayan başkaca bir bilgi ve belge de yoktur. Bu duruma göre, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğunun ispatlandığından söz edilemeyeceğinden, bu alacak kalemlerinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi