(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29734 E. , 2020/2174 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Türkmenistan şantiyesinde 12/10/2009-30/10/2010 tarihleri arasında TIR şoförü olarak çalıştığı, ücretinin aylık 1.500 USD olduğu, fazla mesai, hafta ve genel tatil ücretlerini talep etmesi üzerine iş akdinin iş bitti bahanesi ile feshedildiği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ve hafta tatili alacağı bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Aynı ilkeler hafta tatili alacağı bakımından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı haftanın 7 günü 07:00-22:00 saatleri arasında çalışarak fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yaptığını iddia etmiş, karara dayanak raporda da davacının haftanın 3 günü 07:00 -18:00 saatleri arası, haftanın 3 günü 07:00 -22:00 saatleri arası, haftanın 7.günü 07:00 -18:00 saatleri arası çalışarak haftalık 23 saat fazla çalışma yaptığı, tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de davacı tanıklarının somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edebilecekleri de dikkate alındığında, beyanlarının tek başına hükme esas alınması mümkün değildir.
Davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemizden geçen 2014/17389, 2012/25924, 2012/25926, 2012/25927, 2015/22523, 2016/3675, 2016/3676, 2016/3677 ve 2016/31006 esas sayılı emsal dava dosyaları ile birlikte değerlendirildiğinde, davalı işyerinde 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıldığı, her ay ayda iki hafta tatilinde çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı işyerinde 08.00-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmenin tenzili ile ayda iki hafta haftalık onbuçuk saat, iki hafta da haftalık dokuz saat fazla çalışma yapıldığının ve ayda iki hafta tatilinde çalışıldığının kabulünün dosya içeriğine uygun düşeceği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.