Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10809
Karar No: 2018/1117
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10809 Esas 2018/1117 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10809 E.  ,  2018/1117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar dava dilekçesinde sınırlarını gösterdikleri... ilçesi ...hisarında bulunan toplam 300 dönüm arazinin tapuda kayıtlı olmadığını, 1950 yılından beri zilyetliklerinde olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır.
    ... 11.4.2007 tarihinde davaya müdahale talebinde bulunmuş ve çekişmeli taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğunu davaya kadastro mahkemesinde devam edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun gereğince kadastro çalışmalarının başladığı ve çalışmaların tamamlandığı anlaşıldığından mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Beykoz Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/11/2008 gün ve 2007/17845-2008/14986 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Kadastro müdürlüğü 18.5.2007 günlü cevabi yazısında ... Çiftliğinin kadastro çalışmaları sırasında tanzim edilen kadastro tutanakları incelendiğinde Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/98-1996/100-1997/568 ve 2001/737 sayılı dosyaları ile dava konusu edilen taşınmazın ... 8. nolu ifraz haritası kapsamında kaldığını bildirmiştir. Çiftlik sahiplerinin aralarında görülen paylaşım davası sonucu oluşturulan 8 nolu haritanın ... Çiftliği Aralık tarih 85 cilt, 40 sayfa ve 68 sırada tapuya kayıt edilmiştir. Mahkemece Asliye hukuk mahkemesinin 1996/ 98 sayılı dava dosyasında Orman Yönetimi ile ... ve ... arasında görülen davada davacılar ... Çiftliği arazisi içinde kalan ve 4785 sayılı Kanuna göre devletleştirilen daha sonra 5658 sayılı Kanun gereğince kendilerine iade edilen yerlerde halen orman vasfı taşıyan kısımlarının özel orman niteliği ile, 1996/100 sayılı dava dosyasında 4785 sayılı Kanuna göre devletleştirme dışında kalan kısımların adlarına tapuya tescilini istemişler asliye hukuk mahkemesinin iki dosyası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine gönderilmiş ise de davacılar vekili 12.4.2005 günlü oturumda dava konusu edilen taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, tespit tutanağı düzenlenmediğini bildirmiş olduğundan çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir kadastro paftası getirtildikten sonra mahkemece bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte dava edilen yerin krokisi ile kadastro paftası çakıştırılarak taşınmazın hangi ada hangi parsel içinde kaldığı belirlenerek kadastro tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği kadastro müdürlüğünden sorularak tutanak örnekleri istenmeli, tutanak düzenlenmiş ise kadastro mahkemesinde dava açılıp açılmadığı, açılmışsa dosya numarası belirlenmeli ve kadastro mahkemesinin o dosyası ile birleştirilmemek üzere görevsizlik kararı verilmelidir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin kadastro tespit tutanağı düzenlenmemiş, taşınmaz tespit harici bırakılmış ise ya da taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmeyerek 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse, 3402 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak (H.G.K. 28.11.2007 gün 2007/20-909-891) işin esasına girilmelidir. 28.4 2005 tarihinde yapılan keşif sonucu fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda dava 300 dönüm yere ilişkin açıldığı halde çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün 52450 m2 olarak belirlendiği, orman bilirkişi Prof. Dr. M. Ömer Karaöz tarafından düzenlenen 18.7.2005 havale tarihli raporda da çekişmeli taşınmazın 1940 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan ilk orman tahdidine göre ... devlet ormanı sınırları içinde kaldığı, 1978 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1986 yılında 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında dava konusu taşınmazın durumunda herhangi bir değişikliğin olmadığı, taşınmazın 1940 yılında orman sınırları içine alındığı ve orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğine ve davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığına göre orman kadastrosunun iptali konusunda açılacak davada hak düşürücü sürenin çoktan geçmiş olduğu, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan eski tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği ve davacıların orman kadastrosunu iptal ettirecek hiçbir yasal yollarının bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmelidir.” denilmiş, davacılar vekilinin kararın düzeltilmesi talebi ise dairenin 06/04/2009 gün ve 2009/5454-5747 E.K. sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Bozma ilamına uyulması sonrasında yapılan yargılama sırasında ... vekili 06/03/2012 tarihli dilekçe ile; dava konusu edilen 300000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 15000 m2"lik kısmını davacı ...’dan 21/04/2006 günlü düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek ... yanında fer’i müdahil olarak davaya katılma talebi mahkemece kabul edilmiştir.
    Asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... ise 06/04/2012 tarihli ortak dilekçeleri ile herhangi bir harç ödemeksizin dava konusu taşınmazda hak ve hisse sahibi olduklarını ileri sürerek davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1976 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2896 sayılı Kanuna göre 1984 yılında 2/B ve 3302 sayılı Kanuna göre 10/02/1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu bölge bakanlar kurulunun 28/12/1955 tarihli kararı ile 29/11/1962 tarihinde tasdikle muhafaza ormanı olarak tescil edildiği, koruma kurulunun 7.3.1995 gün 7755 sayılı kararı ile doğal sit alanı ilan edildiği anlaşılmaktadır.
    1- Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, dava edilen taşınmazın orman tahdit sınırları içinde orman alanı olması nedeniyle kadastro tutanağı düzenlenmeyerek 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılması ile oluşan Beykoz ilçesi, Yenimahalle mahallesi 1250 ada 3 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kaldığı, davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığına göre orman kadastrosunun iptali konusunda açılacak davada hak düşürücü sürelerin çoktan geçmiş olduğu, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan eski tapu kayıtlarının yasal değerini yitirdiği ve davacıların orman kadastrosunu iptal ettirecek hiçbir yasal yollarının bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Asli müdahale talebinde bulunan ... ve ..."in temyiz itirazları yönünden ise;
    ... ve ... 06.04.2012 tarihli dilekçeleri ile müdahale talebinde bulunmalarına rağmen buna ilişkin harcı yatırmadığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. ... ve ..."in açılan davaya usûlüne uygun bir katılımı bulunmadığından bu davada taraf sıfatı yoktur. Davada taraf olmayan ... ve ..."in temyiz hakkı da olmayacağından temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, asli müdahale talebinde bulunan ... ve ..."in temyiz dilekçelerinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi