4. Hukuk Dairesi 2017/2067 E. , 2017/5378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hakim olarak görev yaptığı mahkemede görülen tapu iptal ve tescil davasında, davacı vekili sıfatıyla yer alan davalının, anılan davada verilen karara karşı sunduğu temyiz dilekçesindeki ifadeleri ile savunma hakkı sınırlarını aşarak kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmedilen manevi tazminata uygulanacak faiz yönünden dava tarihinin esas alındığı anlaşılmaktadır.
Haksız eylemde zarar olay tarihinde oluşmuştur. Davacının istemi de bu yöndedir. Şu durumda hükmedilen manevi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10. maddesi gereğince manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine
belirlenen ücreti geçemez. Yine tarifenin 13. maddesi gereğince, avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmayacaktır.
Şu durumda, dava kısmen reddedildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10. ve 13. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına reddedilen kısım üzerinden 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının, 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davacı yararına, hüküm fıkrasının 2. bendinin “(5.000,00 TL) nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine” cümlesi olarak değiştirilmesine, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davalı yararına, 8. bent eklenerek, “8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10. ve 13. maddesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilen bu biçimi ile ONANMASINA ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.