Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8464
Karar No: 2019/15199
Karar Tarihi: 24.10.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/8464 Esas 2019/15199 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme kararı, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından dolayı mahkumiyet hükmü verildiğini belirtmektedir. Suça sürüklenen çocuk için mala zarar verme suçundan tayin edilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin hüküm, kesin olduğundan temyizi mümkün değildir. Hırsızlık suçu bakımından ceza artırımına gidilmesi ve konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından ise hüküm açıklanmasına yer olmadığı hükmünün TCK'nın 116/1 maddesi yerine 116/4 maddesi uyarınca verilmesi hatalıdır. Suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince belirlenecek oranda indirim yapılmamıştır. Ayrıca, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceği unutulmuştur.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 31/3, 143, 145, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5271 sayılı CMK'ının 150/2. maddesi.
13. Ceza Dairesi         2019/8464 E.  ,  2019/15199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 151/1 maddesi gereğince belirlenen 180 gün adli para cezası üzerinden aynı Kanunun 31/3 maddesi gereğince 1/3 oranında indirim uygulanırken 120 gün adli para cezası yerine 150 gün adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarih, 43-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, bu suça ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu ve bu hukuka aykırılığın ancak kanun yararına bozma yoluyla giderilmesinin mümkün bulunduğu belirlenmekle yapılan incelemede;
    14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 269/1 maddesinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından, hüküm kurulurken TCK"nın 31/3. maddesinin aynı Yasanın 269/1. maddesinden önce uygulanması suretiyle TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    III-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Katılanın komşusu olan tanık ...’ün aşamalarda alınan beyanlarında; olay günü 20:00 sıralarında sokakta şüpheli bir araç gördüğünü ve polisi aradığını, katılanın evinin demirlerinin sökülmüş, penceresinin kırılmış olduğunu görünce katılana telefon ettiğini ve bağırmaya başladığını, bu sırada katılanın evinin balkonundan iki şahsın çıkarak kaçmaya başladıklarını, şahısların peşinden koşarken olay yerine gelen polislerin yardımıyla suça sürüklenen çocuğun yakalandığını belirtmesi karşısında, suç tarihinde yaz saati uygulaması da gözetilerek Mersin İli Tarsus İlçesinde güneşin 19:11"de battığının anlaşılması karşısında; suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan tayin edilen cezadan TCK’nın 143.maddesi gereğince artırım yapılarak fazla ceza tayini, konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından ise aynı yasanın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması yoluyla fazla ceza tayin edilmiş olması,
    2-Suça sürüklenen çocuğun çalmış olduğu paranın 100 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca görevlendirilen zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi