10. Ceza Dairesi 2019/2569 E. , 2019/7549 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 05/09/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki erteli cezanın aynen infazına dair Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2018 tarihli ve 2015/521 esas, 2015/807 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulü ile aynen infaz kararının kaldırılmasına ilişkin Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/1312 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/09/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 07/02/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında Hatay 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/06/2014 tarihli ve 2014/335 esas, 2014/575 sayılı kararıyla TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği,
2- Bu kararın infazı sırasında, uyarıya rağmen tedbirin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, yargılamaya devam edilerek, Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2015 tarihli ve 2015/521 esas, 2015/807 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
3- Hükümlünün denetim süresi içinde 03/06/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kenevir ekme suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine, Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2018 tarihli ve 2015/521 esas, 2015/807 sayılı ek kararıyla erteli cezanın aynen infazına karar verildiği,
4- Hükümlünün aynen infaz kararına itiraz etmesi üzerine, mercii Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/1312 değişik iş sayılı kararıyla “6545 sayılı Kanun uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, erteli cezanın aynen infazına karar verilemeyeceği” gerekçesiyle itiraz yerinde görülerek aynen infaz kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, somut olayda 24/07/2014 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün tedavi programına katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymadığından bahisle Hatay Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 08/01/2015 tarihli ve 2014/673 sayılı uyarı müzekkeresinin 19/01/2015 tarihinde hükümlünün kendisine elden tebliğ edildiği, uyarı müzekkeresinde bir sonraki ihlalde tekrar uyarı yapılmayarak dosyanın kapatılacağının hükümlüye bildirilmesine rağmen hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın tedavi programına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla,
Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının ihbarı üzerine açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2015 tarihli ve 2015/521 esas, 2015/807 sayılı kararının 29/09/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 03/06/2016 tarihinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan inceleme neticesinde sanık hakkındaki hapis cezasının aynen infazına dair Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2018 tarihli ve 2015/521 esas, 2015/807 sayılı kararına yönelik itirazın reddine verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/1312 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar sanık hakkında 6545 sayılı Kanun uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle itiraz kabul edilmişse de, somut olayda yargılama konusu olan suç nedeniyle daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, ancak sanığın yükümlülükleri ihlal etmesi üzerine yargılamaya devam edilerek mahkûmiyetine ve cezasının ertelenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 6545 sayılı Kanunla 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin uygulama koşulları bulunmadığı, aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” şeklindeki hüküm gereğince, erteli cezanın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suçtan mahkûm olan sanık hakkında aynen infaz kararı verilmesinin yasaya aykırılık teşkil etmediği anlaşıldığından, aynen infaz kararına yönelik itirazın “6545 sayılı Kanun uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, sanık hakkındaki erteli cezanın aynen infazına dair 12/06/2018 tarihli ek karara yönelik itirazın kabulüne ilişkin Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/1312 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.