MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın attığı tekme sonucunda çene kemiği kırılan maktülün Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisinde yapılan kontrol ve muayenesinde mandibula fraktürü ile sağ nazal kemikte fraktür tespit edildiği, ameliyata karar verilerek maktülün hastaneye yatırıldığı, 03/08/2014 tarihinde ameliyata alındığı, operasyon başlangıcında arrest olayının meydana geldiği, bu tarihten itibaren maktulün yoğun bakıma alınarak takip ve tedavilerinin yapıldığı, 10/08/2014 tarihinde saat 06.45"te kardiyak arrest geliştiği, yapılan müdaheleye rağmen saat 07.15 itibariyle maktülün hayata döndürülemediği olayda;
Adli Tıp Kurumu İstanbul 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca 19/06/2015 tarihinde düzenlenen raporda sonuç olarak; "Kişide nazal fraktüre, mandibula sağ yarısında angulus mandibula düzeyinden başlayarak alveoler proses düzeyine dek uzanan oblik seyirli deplase karakterde fraktür hatlarına, ve mandibula sol yarısında korpus düzeyinde oblik seyirli nondeplase karakterde fraktür hattına neden olan yaralanmasının; 5237 sayılı TCK"nin 86/87. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; a) Kişinin yaşamını tehlikeye sokabilecek nitelikte olmadığı, b) Kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı, c) Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3), ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında ve birden fazla kırık saptandığından; şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, d) Kişinin yaşamını tehlikeye sokar nitelikte olmamakla birlikte kişiye ameliyat için uygulanan anestezi sırasında ölüme neden olan arrest olayının meydana geldiği, ameliyatın yapılma endikasyonun kişinin 02/08/2014 tarihinde bir kavgada darp sonucu yaralanmasına bağlı oluşan nazal ve mandibula fraktürlerini düzeltmeye yönelik girişim nedeniyle yapılmış olduğundan ölüm ile darp olayı arasında illiyetin olduğu" şeklinde görüş bildirilmesi karşısında;
Sanık ..."un eylemi ile maktulün ölümü arasında illiyet bağı kurulması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK"nin 87/4. maddesi kapsamında ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak olarak değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, mağdur hakkında düzenlenen adli raporda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (4.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/5) oranında artırım yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.