3. Hukuk Dairesi 2016/13061 E. , 2018/119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... İdaresi görevlilerince 6831 sayılı yasa kapsamında yangına sebebiyet verme suçu nedeniyle davalı hakkında 16/02/2010 tarih ve 4/4 nolu suç tutanağı tanzim edildiğini ileri sürerek, 6.153,00 TL ağaçlandırma gideri, 375,00 TL yangın iaşe gideri, 518,40 TL araç masrafı, 800,00 TL ... masrafı olmak üzere toplam 7.846,40 TL tutarındaki zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava sebebini davalının kendi fiilinin yanında ... reisinin denetim görevini yerine getirmemesi nedenine dayandırarak genişletmiştir.
Davalı; dava konusu yangın ile ilgisinin olmadığını, yangının oğlu ..."ın yaktığı ateşten çıktığını, yangından haberdar olur olmaz söndürmeye çalıştığını, olayda herhangi bir kusurunun olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; dava konusu ...lık alanda örtü yangını çıkması sonucu yapılan tespitlerde yaklaşık 1 hektarlık alandaki kuru çalı ve otların yandığı, çıkan yangına olay tarihinde on sekiz yaşından küçük olan ... ..."ın sebebiyet verdiği, davalı ..."ın ise ... reisinin kusursuz sorumluluğu esasına göre meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu zararın davalı ... ve ... ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; haksız fiil sorumluluğu ve ... başkanının sorumluluğu sebeplerine dayalı maddi ... davasıdır.
1- Davada; davalı aleyhinde haksız fiilde bulunduğu ve ... ..."ın fiili nedeniyle ... başkanı sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğu iddiasında bulunulmuştur. Bu nedenle BK"nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin ve Medeni Kanunda yer verilen ... başkanının sorumluluğuna ilişkin hükümlerinin somut olayda birlikte uygulanması zorunluluğu bulunmaktadır. Haliyle de Uyuşmazlığın esasından önce görevli mahkemenin hangisi olduğu sorunu karşımıza çıkmaktadır.
Davanın dayanaklarından biri Türk Borçlar Kanununun 49 ve takip eden maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu olup, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede ( Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerektiğine ilişkin kuşku bulunmamaktadır.
Davanın diğer dayanağı olan ... başkanının sorumluluğu ise, Medeni Kanunda düzenlenmiş olup, sözü edilen yasanın ... Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369.maddesinde; küçüklerin haksız eylem işlemeleri durumunda anne ve babalarının da, ... başkanı olarak zarar görene karşı kusursuz sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır
... mahkemelerinin kuruluşu, görevi ve yargılama usulleri; 4787 sayılı “... Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun” ile düzenlenmiş ve Kanunun 1.maddesinde “Amaç ve Kapsam” başlığı altında; “Bu Kanunun amacı, ... mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir. Bu Kanun, ... hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan ... mahkemelerine dair hükümleri kapsar.” Hükmüne; Yine 4.maddesinde de “... Mahkemelerinin Görevleri” başlığı altında ... mahkemelerinin gördüğü dava işler belirtilmiştir.
Hal böyle olunca; 4721 sayılı Kanunun 369. maddesi, Kanunun ikinci kitabının ikinci kısmında yer almakla, bu maddeye dayalı ... hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de “... Mahkemeleri”nin görev alanına girmektedir. Aynı Yasanın 2. maddesi de, ... Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın ... Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Öyle ise; temyizen incelenmesi istenen eldeki davada, birden fazla hukuki sebep ileri sürülmekle uyuşmazlığın incelenmesi bakımından sebebin birinin özel diğerinin genel mahkemenin görev alanına girdiği açıktır.
Hemen belirtmek gerekir ki ; birden fazla hukuki sebep ileri sürüldüğünde uyuşmazlığın incelenmesi bakımından sebebin birinin özel diğerinin genel mahkemenin görev alanına girdiği hallerde, davanın özel görevli mahkemede görümesi gerekmektedir.
Görev kuralları, kamu düzeninden olup, HMK"nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır. Mahkeme, görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında; ilk bakışta davacı aleyhine haksız fiil nedenine dayalı olarak açılan davanın genel görevli mahkemede görülmesi gerektiği düşünülebilir ise de; davacı tarafça yargılama sırasında ıslah yolu ile iddia genişletilerek TMK"nun 369. maddesinde düzenlenen ... başkanının sorumluluğuna da dayanılarak ... istenmiş olup, ıslah ile ileri sürülen hukuki sebep nedeniyle, davaya artık genel mahkeme sıfatıyla değil özel görevli "... Mahkemesi" sıfatıyla bakılması gerekir.
Bu itibarla; mahkemece, görev hususu gözetilmeksizin davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılarak, işin esası hakkında hüküm tesisi doğru olmamış, kararın re"sen bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince re"sen BOZULMASINA, ikinci bentte açıklandığı üzere tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.