3. Hukuk Dairesi 2017/16773 E. , 2018/125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacı ..."ın açtığı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen davaların taraflarınca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, ... mirasçıları olduklarını, davalıların miras bırakanı...."ın, ... Mahallesi 2081 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini, davacıların miras bırakanları, ... ve dava dışı Hüseyin Salmaz"a sattığını, ancak tapuda devir işlemi yapılmadığından tapu iptal ve tescil davası açıldığını, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/141 Esas-2006/1023 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesine rağmen maddi imkansızlık nedeni ile tapuya tescil edilemediğini, söz konusu taşınmazın, kök muris mirasçılarının anlaşmaması nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/116 esas ve 2010/807 karar sayılı dosyası ile ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas numaralı dosyası ile satışa çıkarıldığını, 05/06/2012 tarihinde satışın gerçekleştiğini ve davacıların 510.000 TL bedelle söz konusu gayrimenkulü satın aldığını, kesinleşen tapu iptaline ilişkin mahkeme kararı gereğince davalıların taşınmazda hisseleri olmamasına rağmen tapuda halen hissedar olarak görünmeleri nedeniyle .
davalıların satış bedelinden pay alacaklarını ve sebepsiz zenginleşeceklerini ileri sürerek, satıştan davalılara düşen satış bedelinin davacılar hissesine düşen toplam 61.582,50 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Asıl dosya ile birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas sayılı dosyasında davacılar; Hüseyin Salmaz mirasçıları olduklarını, asıl davaya konu aynı vakıalar nedeniyle davalılar adına isabet eden satış bedelinin yarısının kendilerine ait olmasına karşın davalıların almasının söz konusu olduğunu ileri sürerek, satıştan davalılara düşen satış bedelinin davacılar hissesine düşen toplam 60.843,10 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Asıl dosya ile birleşen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/370 Esas sayılı dosyasında davacı; Ayşe Tarım mirasçılarından olduğunu,mirasçısı olduğu Hisar mahallesi 2081 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki miras hissesini 20.07.1989 tarihli "Satış Senedi" başlıklı adi sözleşme ile asıl ve birleşen dava davacılarına satılması ve kendisine ait hisse payının 15.02.1990 tarihinde ödenmesinin kararlaştırılmasına rağmen, kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını, kesinleşen tapu iptal ve tescil davasında, satış bedelini alamadığı konusundaki itirazının ayrı bir dava konusu teşkil edeceğinin belirtildiğini, dava konusu taşınmazın açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucu satıldığını, davacının hissesine 40.562,13 TL isabet ettiğini, bu bedelin sözleşme gereği alamadığı hisse bedeli nedeniyle hakkı olduğunu ileri sürerek hissesine düşen 40.562,13 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... asıl ve birleşen davaya cevabında; dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığını kabul ettiğini, taşınmazdaki hisselerinin 1/2"sini asıl dava davacılarının murisine, 1/2"sini ise birleşen dava davacıları murisine sattığını, asıl ve birleşen dava davacılarının açtıkları tapu iptal ve tescil davasınında da davacıların taleplerini kabul ettiğini, satış sonucu davalı adına bankaya yatan paranın davacılara hisseleri oranında ödenmesine ilişkin beyanları kabul ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini kabul etmediğini, davacılara yüklenmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ...; asıl ve birleşen davalarda; 26.03.2013 ve 16.04.2013 tarihli celselerde davaları kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ...; asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir.
Davacı ..."ın açtığı davaya karşı, davalılar; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, murislerinin davacıya elden ödeme yaptıklarını, tapu iptal ve tescile karar verilmesi ile davacıya satış bedelinin ödendiğinin kabul edildiğini, satış bedelinden dolayı davacının herhangi bir alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; davacı ..."ın açtığı asıl dava ile birleşen davanın (... 4.Asliye hukuk mahkemesinin 2013/370 Esas) kısmen kabulüne, asıl ve birleşen (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas sayılı dosya) davacılarının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm tüm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl ve birleşen dava (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas) davacılarının sair temyiz itirazlarının, birleşen dava (... 4.Asliye hukuk mahkemesinin 2013/370 Esas) davacısının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan tarafa, eş söyleyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m. 326/I). Bu cümleden olarak, davayı kazanan taraf, davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf, yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir (HMK m. 323/1-ğ).
Yargılama sonucunda; bir tarafa diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olmasıdır.
Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir (HMK.m.308). Davayı kabul, davalının mahkemeye yönelik olarak yapacağı tek taraflı (açık) bir irade beyanı ile olur. Davayı kabulün geçerliliği için bunun davacı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur.
Davalı, davanın açılmasından dava hakkında verilen hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul edebilir.
Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlık ve bununla dava, esastan sona erer. Kabul, kayıtsız ve şartsız olacağından (HMK.m.309/4), şarta bağlı kabul geçerli değildir.
Davalının davayı (tamamen) kabul etmesi üzerine, kabulün geçerli olduğu ve bununla dava konusu uyuşmazlığın son bulduğu kanısına varan mahkeme, kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verir.
Davayı kabul eden davalı, kural olarak davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK.m.312/1). Kabul talep sonucunun bir kısmına ilişkinse, yargılama giderlerine mahkûmiyet ona göre belirlenir.
Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez ( HMK.m.312/2).
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ortaklığın giderilmesi davasına taraf olan asıl ve birleşen dava (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas) davalıları, tapu iptal ve tescil kararına rağmen dava konusu taşınmazın davacılara satıldığı, bu yer ile bir ilgilerinin kalmadığını belirtmemişler ve bu davanın açılmasına sebebiyet vermişlerdir. Davalı ..."in süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesindeki kabul beyanları, davalı ..."nın ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmesi hususu ve davalı ..."ın davanın reddine ilişkin beyanları değerlendirilerek sorumlu olacakları yargılama giderleri ve vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Birleşen dava (... 4. Asliye hukuk mahkemesinin 2013/370 Esas) davacısı ... davasını 40.562,13 TL değer üzerinden açmış ve bu miktar üzerinden harçlandırmış ve mahkemece davası kısmen kabul olunmasına karşın reddedilen miktar üzerinden davalılar lehine nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava (... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas) davacılarının sair temyiz itirazlarının, birleşen dava (... 4.Asliye hukuk mahkemesinin 2013/370 Esas) davacısının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince asıl ve birleşen dava (... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas ) davacıları, birleşen dava (... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/370 Esas) davalıları yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava (... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/460 Esas) davacılarına iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.