Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/24642
Karar No: 2019/22208
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/24642 Esas 2019/22208 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/24642 E.  ,  2019/22208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvcekkilinin 05.01.2006-02.03.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde şube şefi olarak haftanın beş günü 08.00-22.00, cumartesi günü ise 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, irsaliyeli faturalarda iş bitim saatinin kayıtlı olduğunu, davacının bordroda görünen fazla çalışma ücretleri ile fazla çalışma sürelerinin birbirini tutmadığını ileri sürerek fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan bordroların büyük çoğunluğunun imzalı olduğu ve ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkukunun bulunduğu, davacının ücret bordrolarında yazılı olan miktardan daha fazla çalışma yaptığını ispat edemediği, imzalı bordrolardan fazla mesai tahakkuku bulunmayan ocak ve şubat 2010 ayları ile bordrosu sunulmayan mart 2010, ocak, şubat 2012 aylarına ait fazla mesai hesabı yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, davacı haftanın beş günü 08.00-22.00, cumartesi günü ise 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bu hususun işverenden getirtilecek irsaliyeli faturalar ile ispatlanacağını, dava dilekçesi ekinde yer alan işyeri soruşturma raporuna göre davacının bordroda görünen fazla çalışma ücretleri ile çalışma sürelerinin birbirini tutmadığının tespit edildiğini belirterek fazla çalışma ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Ancak mahkemece, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan bordroların birkaçı dışında tamamının imzalı olduğu ve ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkukunun bulunduğu, davacının ücret bordrolarında yazılı olan miktardan daha fazla çalışma yaptığını ispat edemediği gerekçesiyle imzası bulunduğu halde tahakkuk bulunmayan ve işverence bordrosu sunulmayan aylar için hesaplama yapılmıştır. Her ne kadar ücret bordroları imzalı olup fazla çalışma ücreti tahakkuku içermekte ise de; davacı tarafça işyeri kayıtlarına, irsaliyeli faturalara ve 01.11.2007-31.11.2012 tarihli işyerine ait İş Kurumu teftiş raporuna dayanılmış olunduğundan, çalışma dönemine ilişkin belirtilen işyeri kayıtları ve soruşturma raporunun tümü dosyaya getirtilerek, ilgili belgeler ve tanık beyanları bir bütün halinde değerlendirilerek ayrıca 2010 8. ve 9. aylarda fazla çalışma saati 5 saat ve 11 saat gösterildiği halde 69.74 TL fazla mesai ücreti tahakkuk ettirildiği, bordroların çoğunda en fazla aylık 11 saat fazla mesai tahakkukunun yapıldığı yine 2010 yılında her ay 69.74, 2011 yılında çoğunlukla 176.32 TL 2012 yılında 146.76 TL fazla mesai tahakkuku yapıldığı, irsaliyelerdeki kargo teslim saatlerinin 19.00 un üzerinde ve genellikle 20.00-21.00 arası saatlerin bulunduğu anlaşılmakla davacının eksik ödenen fazla çalışma ücretinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, dosya kapsamında yer alan 2010 yılı imzalı ücret bordrolarında tüm aylarda 69.74 TL fazla çalışma ücreti tahakkukunun bulunduğu anlaşılmakla beraber; yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan fazla çalışma süresine göre zamlı fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmalı ve söz konusu tahakkukun bulunacak fazla çalışma ücretine göre sembolik nitelikte kaldığının anlaşılması halinde bordrolara göre yapılan ödemeler mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi