Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/24637
Karar No: 2019/22213
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/24637 Esas 2019/22213 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/24637 E.  ,  2019/22213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, fesih sırasında kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağının kısmen ödendiğini ödemenin gerçek üzerinden yapılmadığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin iş ahlakına uymayan davranışları nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini davacıya kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödendiğini, eksik ödendiğine yönelik itirazın kabul edilemeyeceğini, başkaca hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabul, kısmen redine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının nedenleri bildirilmeyen temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı ve davalı arasında davacının aylık ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret araştırması sonucu dikkate alınarak davacının aylık ücretinin net 2.190.90 TL brüt 3.064.58 TL olduğu değerlendirilmiştir. Davacı fesih sırasında son ücretinin net 3.300.00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı tanığı ... son rakamı net hatırlamamakla birlikte 3.000,00 küsur TL ücret alıyordu şeklinde beyanda bulunmuş, davacı tanığıVolkan Şahin, kendisinin işten ayrılığı 2010 ocak ayında davacının net ücretinin 2.250,00 TL olduğunu, diğer davacı tanığı ... ise 3.000,00-4.000,00 TL arasında ücret aldığını beyan etmiştir. Dosyaya işverence sunulan ibranamede davacının kıdem tazminatı fesih sırasındaki yasal tavan ücretten (3.254.44) hesap edilmiştir. Bakiye 11 günlük ücret alacağı 1.210.00 TL olarak hesaplanmış olup günlük 110.00 TL net olmak üzere aylık 3.300.00 TL’ye tekabül etmektedir. İşverence davacının ücreti bordrolarda gerçek ücretten bildirilmemiştir. Fesih sırasındaki ödeme gerçek ücretten yapıldığından davacının dava konusu hak ve alacaklarının 3.300.00 TL net aylık ücretten hesaplanması gerekirken işverence ibranamede gösterilen miktardan daha düşük miktar üzerinden hesaplama yapılması isabetsiz olmuştur.
    3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Davacı haftanın 5 günü 09.00-18.30 saatleri arası, cumartesi 09.00-14.00 saatleri arasında çalıştığını belirterek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamışlardır. Ayrıca davalı işverenin sunduğu günlük saatli izin formlarında işten çıkış saati olarak 18.30 saatinin belirtildiği de tespit edilmiştir. Hafta içi 1 saat ara dinlenme, cumartesi ise 0,5 saat ara dinlenme düşülerek davacının haftalık 2 saat fazla çalışma alacağının hesap edilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan hesaplama ile yasal haftalık çalışma süresinin aşılmadığı yönündeki değerlendirme ile talebin reddi isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi