MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/02/2016 tarih ve 2015/554-2016/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin yiyecek ve sair ürünlere tatlandırıcı, koku, esans gibi katkı maddelerinin araştırılması, üretimi ve satışı ile iştigal eden bir kuruluş olduğunu, davalının son olarak müvekkil şirkette pazarlama ve satış müdürü görevini yapmakta iken istifa ederek 28.09.2009 tarihinde şirketten ayrıldığını, davalı ile yapılan iş sözleşmesinin 13. maddesinde davalının işten ayrılması halinde aynı konuda faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmamasının kararlaştırıldığını, bu hususun kendisine ihtar edildiğini, davalının rekabet yasağına aykırı davrandığını, aynı zamanda iş sözleşmesinin 12. maddesinde düzenlenen sır saklama yasağını da ihlal ettiğini, rekabet yasağına aykırı davranışı nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan maaşının 24 katı tutarında cezai şartın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yapmış olduğu hizmetin kapsamı ticari ve teknolojik bilgilerin ifşası olmadığı, çalıştığı firmanın aynı sektörde faaliyet göstermediğini, davacı şirketin gizli bilgilerini ve ürün formüllerine ilişkin bilgileri edinebilecek bir görevde de çalışmadığını, müvekkilinin iş yerindeki huzursuzluk üzerine işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, rekabet yasağı geçerli olmadığını, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; davalının, davacı iş yerinde 01/10/2004-24/03/2008 ve 08/05/2008-28/09/2009 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı, davacı tarafın iddiasının dayanağı olarak gösterdiği 08/05/2008 tarihli iş akdinin aslını sunamadığı, davalının bu sözleşmedeki imzasına baştan beri itiraz ettiği, sözleşme aslı davacı tarafça sunulamadığı ve temin edilemediği için sözleşme üzerinde imza incelemesi de yaptırılamadığı, bu haliyle davacının cezai şart talebinin dayanağı olan sözleşmenin varlığını ispat edemediği, davaya konu olan dönem sonunda işten ayrılmasının haksız olduğu hususunun da davacı tarafça ispat edilmediği, kaldı ki davalının işten ayrılmasından sonra yapmış olduğu çalışmanın haksız rekabet kurallarına aykırı olduğu hususlarının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.