11. Hukuk Dairesi 2016/13089 E. , 2018/269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/03/2016 tarih ve 2015/7-2016/185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının malzemelerini uçak ile taşımayı üstlendiğini, müvekkili firmanın her sevkiyat bedeli için ayrı ayrı sevkiyat tarihi itibariyle fatura düzenleyip, davalıya gönderdiğini, davalı firmanın tüm ihtarlara rağmen bakiye 2.015,00 Euro’yu ödemediğini, yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, cari hesap müessesesinin ancak sözleşme ile kurulabileceğini, davacı tarafından müvekkili şirket adına düzenlenmiş olan konşimentolara ilişkin bedellere karşılık gelen fatura tutarlarının tamamının ödendiğini, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 2010 yılından başlayan ve 2012 yılı Ağustos ayı ortalarına kadar süregelen davalıya ait malların taşınmasına dair ticari ilişkinin olduğu, davacının davalıya sunduğu gümrükleme işlemlerinden dolayı faturalar tanzim ettiği, belli aralıklarla davalının ödemelerde bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacıya ait incelenen ve lehine delil gücüne sahip ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlandığı tarih itibariyle davacının davalıdan 2.015,03 EURO tutarında bakiye alacaklı olduğu, davalının incelenen 2012 yılı ticari defterinde 2012 yılı açılış hesaplarına ilişkin kayıtlarında davacının davalıdan 80.757,40 TL tutarında alacaklı olduğu, bu tutarla birlikte 2012 yılında davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı faturalara göre oluşan toplam 95.637,63 TL tutarındaki bakiyenin 2012 yılı yevmiye defteri ve 31/12/2012 tarihli 107 nolu yevmiye kaydında makbuz karşılığı açıklaması ile kapatıldığı, Vergi Usul Kanunu 320 Seri Numaralı Tebliği gereğince 8.000,00 TL üzerinde yapılan tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun bulunduğu, davalının
31.12.2012 tarihinde tek kalemde yapmış olduğu 95.637,63 TL tutarındaki ödeme kaydının usule aykırı olduğu, bu nedenle davacının 04/07/2014 takip tarihi itibariyle davalıdan 2.015,00 EURO karşılığı 5.859,62 TL alacaklı olduğu, davacı alacağının tespiti hesaplamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartılışıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının ödeme def"ini yasal delillerle kanıtlayamamış olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 300,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.