MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/03/2016 tarih ve 2015/103-2016/34 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin özgün olarak geliştirdiği kitap ayracı tasarımına sahip olduğunu, bir süre birlikte çalıştıkları davalının bu tasarımı haksız olarak ..."ye başvurup 03/03/2014 tarihli 07382 sayı ile tescil ettirdiğini, müvekkilinin ...’ye itiraz ettiğini ve ... 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde hükümsüzlük ve tasarımın hak sahibi olduğunun tespiti davası açtığını ve davanın kabul edildiğini, davalı tasarımının hükümsüzlüğüne ve tasarımın müvekkilinin olduğunun tespitine ve kendisi adına tesciline karar verildiğini, bu kararın 30/06/2015"de kesinleştiğini ileri sürerek, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle, 10.000 TL maddi, 5.000 TL itibar ve 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; ıslahla maddi tazminat talebini 16.775,53 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, dava konusu tasarımın herkes tarafında üretilebilecek olduğunu düşündüğünü, çevresine hediye amaçlı dağıtmak için ürettiğini, sosyal medyada tanındığını, bu yöntemi kullandığını, bu kadar kazanç elde etmenin hayal ürünü olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının internet ortamında davacı tarafından kamuya sunulan ve ilgi gören tasarımını bir şekilde kendi adına tescillediği ve böylece şekli tescile dayanarak taklit anlamda tasarımlı ürünleri üreterek piyasaya sunduğu, gelir elde ettiği, davalının adına tahsisli "..., www...." gibi sayfalarda tanıtım ve açıklamalar yaparak tasarımı kullandığı gibi davacının yaptığı sosyal mecra satışlarını olumsuz etkilediği ve davacının zarar görmesine yol açtığı, davacının 554 sayılı KHK m. 52/a’da yazılı yöntemi tercih etmesi nedeni ile tecavüzlü dönem ürün satışları değişim oranları üzerinden hesaplama yapıldığı, 16.775,53 TL kâr kaybı oluştuğu, davacıya ait tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluştuğu, itibar zararı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 16.775,53 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyen değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.458,29 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.