Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9991
Karar No: 2018/1191

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9991 Esas 2018/1191 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/9991 E.  ,  2018/1191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi birleştirilen dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/02/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ..., birleştirilen dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R

    2001 yılında yapılan kadastroda ... köyü 108 ada 42 parsel sayılı 33439 m2 yüzölçümündeki fındık bahçesi nitelikli taşınmaz, belgesizden İsmail oğlu...’ın zilyetliğinde iken, 1964 yılında ... oğlu ...’a satarak zilyetliğini devrettiği, halen onun zilyetliğinde olduğu, ancak; asliye hukuk mahkemesinin 1991/22 sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
    Davacı ... (...), 14.01.1988 tarihli dava dilekçesiyle asliye hukuk mahkemesinin 1988/11 sayılı dosyasında açtığı dava ile mevkii ve sınırlarını bildirdiği taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini istemiş, ..."da davaya katılmıştır.
    Mahkemece davacı ......"nun davasının kabulüne, katılan ..."ın davasının reddine, ... köyü, Kanlıdere mevkiinde 14875 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline ilişkin 26.06.1990 günlü hükmün, Hazine ve ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.11.1990 gün ve 1990/14557 - 15243 sayılı kararı ile "Karayolları ve Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş, bozma sonrası mahkemenin 1991/22 Esasını alan dava dosyası ile ... tarafından mahkemenin 1999/7 Esasında açılan tescil davası irtibat nedeniyle birleştirilerek yargılama 1991/22 Esas üzerinden yürütülmüş, Orman Yönetimi ve ... davaya dahil edildikten sonra, davacı ..."ın ölmesi üzerine mirasçılarından ... ve arkadaşları davaya katılmış, 2001 yılında çekişmeli taşınmaz hakkında 108 ada 42 sayılı parsel sayısı ile kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi hükmünce görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesinin 2001/4 Esasını alan davaya, ...; adına tescil edilen 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin eksik ölçüldüğü, bir kısmının 108 ada 42 sayılı parsele ilave edildiği iddiasıyla katılmış, mahkemece davacılar ...mirasçıları ... ve katılan..."in davalarının reddine, dava konusu ... köyü 108 ada 42 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine; 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin ise "Hususi orman oldukları beyanlar hanesinde belirtilerek"... adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin Mahkemenin 06.07.2004 gün ve 2001/4-22 sayılı kararı, davalılar Orman Yönetimi ve ... vekili, davacılar ... (...) mirasçıları vekili, ... ile katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.12.2006 gün ve 2005/14449 - 16415 sayılı kararıyla “Davacı ... "nun asliye hukuk mahkemesinin 1988/11, ..."ın ise 1999/7 Esasında açtıkları davada, dava dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri taşınmazlar hakkında tescil isteminde bulundukları, her iki dava dosyası birleştirildikten sonra mahkemenin 1991/22 Esasında görülen dava sonunda tescile konu taşınmazlar hakkında 108 ada 42 sayılı parsel olarak kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle, görevsizlikle dosyanın kadastro mahkemesine gönderildiği, kadastro mahkemesince, asliye hukuk mahkemesindeki dava dilekçelerinde yazılı taşınmazların kadastro sırasında hangi ada ve parsel numarasıyla tesbit yapılıp tutanağının düzenlendiği saptanmadan,... adına tesbit gören 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin eksik ölçüldüğü, bu eksikliğin 108 ada 42 sayılı parsele ilave edilmesinden kaynaklandığını ileri sürerek davaya katılması ve mahkemece 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanaklarının istenmesi üzerine kadastro müdürlüğünce 24.04.2001 tarihinde... adına tesbit edilen 108 ada 12 ve 28 sayılı parsel tutanaklarına 11.04.2002 tarihinde şerh verilmek suretiyle, kadastro mahkemesinde davalı olduklarından bahisle malik haneleri çizilerek kadastro mahkemesine gönderildiği, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27, 28 ve 30/2. maddelerinde görevsizlikle mahkemeye gelen taşınmazlar hakkındaki davaların nasıl sonuçlandırılacağının açıklandığı, tesbit tarihinden önce taşınmaz hakkında genel mahkemede bir davanın bulunması halinde kadastro tesbit tutanağının malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenmesi gerekeceği, her nasılsa malik hanesi kapatılmış ya da tescil edilmiş ise, yapılan bu işlemin yok hükmünde olduğu, bu nedenle davacılar ...(...) ve ... tarafından asliye hukuk mahkemesine verilen dava dilekçelerinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazların kadastro sırasında hangi ada ve parsel numarasıyla tesbit yapılıp tutanağının düzenlendiği yapılacak tesbit keşfiyle belirlenmeli, daha sonra o parsellerin tümünün tutanak aslı ve ekleri bulunduğu yerden getirtilerek, o parsellerin kadastrosunun kesinleştirilmiş olmasının hukukça değer taşımayacağı gözönünde bulundurulmalı, o parsellerin tesbit malikleri eldeki davanın doğal tarafı sayılacağından kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek davadan haberdar edilmeli, bundan sonra tarafların tüm delilleri ile mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince taşınmazların gerçek hak sahipleri adına tapuya tesciline; yapılacak tesbit keşfinde 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin tescil istemlerine konu olan taşınmazların kapsamında bulunmadığının anlaşılması halinde ise, ..."in 108 ada 42 sayılı parsele yönelik davaya katıldığı ve 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin dava konusu olmadığı gözetilerek 12 ve 28 sayılı parsel tutanaklarının olağan yoldan doldurulmak ve ilana çıkartılmak üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmedir.”denilerek sair hususlar incelenmeksizin bozulmuştur.
    ... köyü 108 ada 12 parsel sayılı 14189,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle Şubat 1968 tarih ve 12 nolu 15480 m2 tapu kaydı ile Mecit Akmermer adına kayıtlı iken..."e satıldığı, halen onun zilyetliğinde olduğundan sözedilerek...; 108 ada 28 parsel sayılı 1612,21 m2 yüzölçümündeki taşınmaz da fındık bahçesi niteliğiyle Şubat 1999 tarih ve 1 numaralı tapu kaydı ile Hatice Akmermer adına tesbit edilmiş, ancak; daha sonra kadastro mahkemesinin 2001/4 Esasına kayıtlı dava dosyasında davalı olduğundan sözedilerek malik hanelerinin üstü çizilmek suretiyle davalı hale getirilmiştir.
    Davacı ...,... ve kadastro müdürlüğü aleyhine 06.10.2005 tarihli dilekçeyle; 108 ada 42 parselin kendisine ait olduğunu, taşınmaza aynı ada 12 ve 28 sayılı parsel maliklerinin tecavüz ettiğini ileri sürerek, bu taşınmazların gerçek yüzölçümüyle adına tescili istemiyle dava açmış; mahkemenin, 13.02.2007 gün ve 2005/26-2007/11 sayılı, 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin kadastro tesbitlerine süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararı, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08.05.2008 gün ve 2008/2 - 3291 sayılı kararıyla; “Mahkemece askı ilân süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirmenin dosya kapsamına uygun düşmediği, çekişmeli taşınmazların önce davalı... adına tespit edildiği, sonra kadastro mahkemesinin 2001/4 sayılı dosyadaki yazıya istinaden malik hanelerinin üstü çizilmek suretiyle davalı hale getirildiği, kadastro mahkemesinin 2001/4 sayılı dosyasının da, kadastro mahkemesinin 2006/8 sayılı dosyada halen derdest olduğu, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazların 2006/8 sayılı kadastro mahkemesine aktarılan tescil davalarına konu yerlerden olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, tescil davalarına konu taşınmazlar olduğu anlaşılırsa, eldeki dava dosyasının o dosyaya müdahale niteliğinde olduğu kabul edilerek davaların birleştirilerek yargılamaya devam edilmek suretiyle hüküm kurulması gerekeceği, dava konusu 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin asliye hukuk mahkemesinde dava konusu yapılan yerlerden olmadığı anlaşılırsa bu takdirde tutanakların olağan biçimde doldurulması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.12.2006 gün ve 2005/14449 - 16415 ve Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08.05.2008 gün ve 2008/2 - 3291 sayılı bozma kararlarına uyularak davalar birleştirildikten sonra yapılan keşif ve inceleme sonunda bu kez davaların reddine, ... köyü 108 ada 12, 28 ve 42 sayılı parsellerin tesbitlerinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacılar ... ve mirasçıları vekili ve katılan ve davalı... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 12/06/2012 gün ve 2012/4738 - 8878 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Mahkemece bozma kararlarına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli 108 ada 42 sayılı parselin kadastro tesbiti, davacı ...... (...) tarafından asliye hukuk mahkemesinin 1988/11 sayılı dosyasında açtığı dava ile mevkii ve sınırlarını bildirdiği taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini istediği ve ..."ın katıldığı dava nedeniyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbiti yapılmışsa da; çekişmeli 108 ada 12 ve 28 sayılı parseller tapu kaydı ile ...ve ... Akmermer adlarına tesbit edilmiş, ancak daha sonra 2001/4 sayılı dava dosyasında, yani ...tarafından açılan ve asliye hukuk mahkemesinin 1988/11 Esasına kayıtlı iken Yargıtay bozmasından sonra 1991/22 Esas numarası alan ve asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararından sonra 2001/4 Esas numarası alan davadan söz edilerek, bu dosyada mahkemenin yazdığı müzekkereye istinaden davalı hale getirilmiş, ... tarafından da, komşu 12 ve 28 sayılı parselin maliklerinin kendisine ait 42 sayılı parsele tecavüz ettiğinden söz edilerek askı ilan tarihinden sonra dava açılmıştır. Bu halde, çekişmeli 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/11Esasına kayıtlıyken, bozmadan sonra 1991/22 Esas görevsizlikle de 2001/4 Esas numarası alan davaya konu edilip edilmediği tereddüde yer bırakmayacak şekilde saptanmamıştır. Şayet, 12 ve 28 sayılı parseller asliye hukuk mahkemesinin 1991/22 Esasına kayıtlı tescil davasından gelen kadastro mahkemesinin 2001/4 sayılı dosyasında davaya konu değilse, ... tarafından 108 ada 12 ve 28 sayılı parsel maliklerinin kendisine ait 42 sayılı parsele el attıklarından sözedilerek dava açıldığına göre, 12 ve 28 sayılı parsellerin kadastro tesbitine itiraza dönüşen davalara konu edilmediğinden, kadastro tesbit tutanağının tamamlattırılması, askı ve kesinleştirme işlemlerinin yapılması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gereklidir.
    Diğer taraftan, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve orman bilirkişi raporları da hükme yeterli olmadığı gibi; davalı tarafın dayandığı 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin dayanağı tapu kayıtları da yöntemince uygulanmamıştır.
    O halde, öncelikle çekişmeli 108 ada 12, 28 ve 42 sayılı parsellerin dosyada bulunmayan kadastro tesbit tutanak asılları getirtilmeli, bu parseller başka dosyalarda davalı ise bu dosyalar da getirtilip incelenmeli ve davaların birleştirilmesi düşünülmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin en eski tarihlisinden en yeni tarihlisine kadar üretilmiş memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan karayolu kamulaştırmasına ilişkin tüm proje, kamulaştırma kararı ve kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin belge ve haritalar getirtilip dosyasına eklenerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli; daha sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında üç orman mühendisi, bir ziraat uzmanı ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kadastro tesbitinden önce asliye hukuk mahkemesinin 1991/22 Esasına kayıtlı dava dosyasında dava konusu edilen alanların davacı ve davalılardan açıkça sorularak tesbiti yoluna gidilmeli ve fen bilirkişi krokisinde dava konusu yerler işaretlenmeli, bu konuda gerekirse davacı ve davalı tanıkları dinlenmeli, 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellerin tesbitine esas alınan tapu kayıtları ve krokileri yöntemince uygulanıp kapsamı belirlenmeli; orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenen ve dayanılan tapu kaydı kapsamında kalmayan taşınmaz bölümleri yönünden zilyetlik yoluyla kazanma koşulları araştırılmalıdır. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı yolunda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre, çekişmeli 108 ada 12 ve 28 sayılı parsellere ilişkin dava bulunmadığı anlaşılırsa taşınmazların tutanak asılları tamamlanmak ve kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmeli, dava konusu oldukları anlaşılırsa bu kez tümü hakkında dosyadaki delillere göre bir hüküm kurulmalıdır.” ifalerine yer verilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacı ..."ın davasının kabulüne, ... köyü 108 ada 42 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tarafların diğer tüm taleplerinin reddine, dava dışında kaldığı anlaşılan 108 ada 12 ve 28 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asıllarının olağan usûle göre tescil işlemleri yapılmak üzere Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili ile davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/01/2016 gün ve 2015/14595 - 2016/992 sayılı bozma kararı özetle; "1) Davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından 108 ada 12 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hüküm temyiz edilmiş ise de; Hazine ve Orman Yönetimi, asliye hukuk mahkemesinde devam eden tescil davası nedeniyle kadastro tutanağının malik hanesi açık bulunan 108 ada 42 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak eldeki dosyada davalı sıfatı ile yer aldıklarından ve bu parsellere yönelik açılmış bir davaları ve eldeki davaya usulünce katılımları bulunmadığından temyiz itirazları yerinde olmadığı gibi; 108 ada 42 parsel sayılı taşınmazın uzman orman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu ve Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırılan alan dışında kaldığı belirlendiğinden, davalı Orman Yönetimi ile Karayolları Genel Müdürlüğünün tüm; davalı Hazinenin ise aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir,
    2) Davalı Hazinenin yukarıdaki bendin dışına kalan temyiz itirazları ile davacı ... mirasçılarının ise temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.Dairenin 12/06/2012 gün ve 2012/4738 - 8878 sayılı bozma kararına uyulmasına rağmen, kararda belirtildiği şekilde kadastro tesbitinden önce asliye hukuk mahkemesinin 1991/22 sayılı dosyasında dava konusu edilen yaklaşık 20 dönüm alanın çekişmeli 108 ada 42 sayılı parselin hangi bölümüne isabet ettiği tespit edilmediği gibi; belirtildiği şekilde zilyetlik araştırması da yapılmamıştır. Hükmüne uyulan bozma ilâmı doğrultusunda işlem yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır." şeklinde karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ..."ın davasının kabulüne,
    Dava konusu ... köyü 108 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının malik hanesinin ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tarafların diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... mirasçıları ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmıştır.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713. maddesine göre açılan tescil istemine ilişkin iken, yörede kadastro çalışması başlaması nedeniyle kadastro tesbitine itiraz istemine dönüşmüştür.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/14595-2016/992 sayılı son bozma kararında, Orman Yönetimi ve Hazinenin sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddedildiği, davacı ... ve Hazinenin 1991/22 sayılı dosyada dava konusu edilen 20 dönüm yere ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek, sözü edilen 20 dönüm taşınmazın, çekişmeli 42 parselin hangi bölümüne denk geldiğinin ve zilyedlik koşullarının davacı ... yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gereğine değinilerek hükmün bozulduğu, bozma kararı sonrası yapılan araştırma ve inceleme sonucu, bozmaya konu taşınmazın 42 parsel sınırları içinde kalmadığı gibi; davacı ..."nın kullanımında olmadığı da belirlenerek, yazılı olduğu şekilde önceki kararda olduğu gibi 42 parselin davacı ... adına tesciline ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2 maddesi gereğince malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... mirasçıları vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1630,00.-TL vekalet ücretinin davacı ... mirasçılarından alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar Orman Yönetimi ve Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/02/2018 günü oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi