Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/8324
Karar No: 2019/22310
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/8324 Esas 2019/22310 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/8324 E.  ,  2019/22310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : . Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, duruşmalı olarak süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, T.C. ... Çalışma Genel Müdürlüğü’nün 18/09/2018 tarih ve 64932 sayılı yetki tespiti konulu yazısının müvekkili şirkete 21/09/2018 tarihinde tebliğ olunduğunu, işbu yazıda; ... Sendikası tarafından müvekkili şirket işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki tespiti isteminde bulunduğu, başvuru tarihinin 04/09/2018 olduğu, işçi sayısının 105 olduğu, üye sayısının 53 olduğu, adı geçen sendikanın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun yetki tespitine itiraz başlıklı 43/1 maddesinde “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir” 43/2. maddesi birinci cümlesinde “İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir” hükmüne yer verildiğini, tebliğ tarihi itibariyle 6 iş günü içerisinde görevli makam olan ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne itirazın 28/09/2018 tarihinde 8831 kayıt numarası ile kayıt ettirildiğini ve iş bu davanın ikame olunduğunu, öncelikle; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun Yetki tespiti için başvuru başlıklı 42/1 maddesinde “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir” 42/2 maddesinde “Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir” hükmünün yer aldığını, davalı sendikanın, Bakanlığa 04/09/2018 tarihinde başvurmasına rağmen Bakanlığın 6 iş günü içerisinde müvekkili şirkete bildirmediğini, başvuru tarihinin 04/09/2018, yetki tespiti yazısının tarihinin 18/09/2018, tebliği tarihinin 21/09/2018 olduğunu, yetki tespiti yazısının 6 iş günü içinde bildirilmemesinin bahsettiğimiz yasa maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davalı sendikanın, müvekkili şirket işçilerinden sendika üyesi olanları yahut üyelikleri son bulanları bugüne kadar hiçbir zaman bildirmediğini, şirket kayıtlarında gözüken ve aidat kesintisi yapılan sadece 10 işçi mevcut olduğunu, bunun haricinde sendika tarafından müvekkili şirkete bildirim bulunmadığını, “Sendika Üyeliğinin Kazanılması Ve Sona Ermesi İle Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik”in 9. madde 3. cümlesinin “Yetkili işçi sendikası, üyelik değişikliklerini de en geç bir ay içerisinde işverene bildirmekle yükümlüdür” dediğini, bugüne kadar üyelik değişikliğinin müvekkili şirkete bildirilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu, 27/09/2018 tarihinde iadeli taahhütlü posta yolu ile davalı sendikadan işyerinde çalışan üye listesinin gönderilmesinin istenildiğini, doğru tespitin yapılabilmesi için başvuru tarihi itibari ile sendika tarafından üye listesinin gönderilmesi gerektiğini, kaldı ki; Bakanlık tarafından bildirilen yetki tespiti yazısında; başvuru tarihinin 04/09/2018 olduğu, işçi sayısının 105 olduğu, üye sayısının 53 olduğunun belirtildiği, bu tespitin hatalı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 41/1 maddesinde “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir” yer aldığını, müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde, yazıda bahsi geçen işçi sayısı ve üye sayısının başvuru tarihi itibariyle açık bir şekilde gerçeği yansıtmadığını, ekte sunulan Ağustos SGK bildirgesinde iki liste halinde toplam çalışan sayısının 113 kişi olduğunu, bu çalışan işçilerden ayrılış bildirgelerinde görüleceği üzere 7 kişinin, başvuru tarihi olan 04/09/2018 tarihinden önce işten ayrıldığını, bu işçilerden;...hinde,... 03.09.2018 tarihinde, ... 31.08.2018 tarihinde, ... 31.08.2018 tarihinde...31.08.2018 tarihinde,... 31.08.2018 tarihinde, ... 28.08.2018 tarihinde işten ayrıldığını, böylelikle 04.09.2018 tarihinde çalışan sayısının 106 olduğunu, ancak yetki tespiti yazısında işçi sayısının 105 olarak bildirildiğini, işçi sayısında hata yapıldığının açıkça görüleceğini, ayrıca üye sayısının 53 olduğunun bildirildiğini, yukarıda bahsedildiği gibi şirket kayıtlarında gözüken ve aidat kesintisi yapılan 10 işçi olduğunu, bunun haricinde sendika tarafından üye değişikliklerinin bildirilmediğini, ancak müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmada bu sayının doğru olmadığının tespit edildiğini, şirketçe yapılan tespitlerden önem arz eden birisinin; şirket çalışanlarından Leyla Karaca isimli işçinin ekte sundukları ... 4. Noterliğinin 22.03.2004 tarihli, 2704 yevmiye numaralı üyelikten çekilme beyanı belgesi ve bu belgenin tebliğ zarfında görüleceği üzere, üyelikten çekilmiş olmasına rağmen halen e-devlet sisteminde üye gözüktüğünü, bu durumun üye kayıtlarındaki hatanın açıkça göstergesi olmakla birlikte Bakanlığa bildirilen üyelerde şüphe uyandırdığını, şirketçe sendikalı işçi sayısının 49 kişinin altında olduğunun tespit edildiğini, bu durumun, sayın Mahkeme tarafından başvuru tarihi olan 04.09.2018 itibariyle 00206643.064 işyeri numarası ile SGK"ya kayıtlı müvekkil şirketin SGK"dan istenilecek sigortalı hizmet listesi ile davalı sendikadan ve davalı Çalışma Genel Müdürlüğünden istenilecek sendika üye kayıtları ile ortaya çıkacağını, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydı ile; bir an için sendika üye sayısının 53 olduğu varsayılsa bile işçi sayısının 106 olması sebebiyle yasanın aradığı yüzde elliden fazla üyelik şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek T.C. ... Çalışma Genel Müdürlüğü’ nün 18.09.2018 tarih ve 64932 sayılı, müvekkili şirket işyerinde toplu iş sözleşmesi için Teksif Sendikasının olumlu yetki tespit kararının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Gerekçe:
    Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir.(Günay, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, Ankara, 2013, s. 942.)
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünün üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    6356 sayılı Kanun"un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42 nci maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz…”
    Yine aynı Kanun"un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesine göre de, “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve karar temyiz edildiği takdirde Yargıtay tarafından on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır. 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünü üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de, kararlar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Dosya içeriğine göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 18/09/2018 tarihli yetki tespit kararı ile, başvuru tarihi olan 04/09/2018 tarihi itibariyle davacı işverene ait tek işyerinde çalışan işçi sayısının 105, sendika üye sayısının 53 olduğu gerekçesiyle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalayabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı tespit edilmiştir.
    Bununla birlikte ...isimli işçi Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına ve dönem bordrosuna göre başvuru tarihinde işyeri çalışanı olduğu anlaşıldığından çalışan sayısına eklenmesi gerekmektedir.
    Diğer taraftan,... isimli işçi başvuru tarihinde sendika üyesi kabul edilmiş ise de, anılan işçinin 08/01/2004 sendika üyesi olduğu ve 22/03/2004 tarihinde üyelikten çekildiği görülmektedir. Bu tarihten sonra da sendika üyesi olduğuna dair herhangi bir delil mevcut olmadığından anılan işçinin sendika üyesi olmadığının kabulü gerekir.
    Bu noktada ifade etmek gerekir ki, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince işe iade davası açmış olan... ve... isimli işçiler, sendika üye sayısına dahil edilmiş ise de, anılan iki işçinin iş sözleşmesinin yetki başvuru tarihinden önce feshedildiği, iki işçinin de açmış olduğu işe iade davasından feragat ettiği anlaşıldığından iki işçinin de yetki tespitinde dikkate alınamayacağı tartışmasızdır. Nitekim işe iade davası reddedilen işçi açısından iş sözleşmesinin fesih tarihine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararında... ve ... isimli işçiler açısından geçici işsizliğin sendika üyeliğini etkilemeyeceği ve buna göre bu işçilerin tespitte dikkate alınması gerektiği gerekçesi de isabetli değildir. Yetki tespitinde önemli olan husus başvuru tarihinde tespit konusu işyeri yahut işletmede çalışan sendika üyelerinin belirlenmesidir. Geçici işsizlik sendika üyeliğini sona erdirmez ise de, anılan işçiler başvuru tarihinde işyeri çalışanı olmadığından dikkate alınamaz. Bir başka ifadeyle, yetki tespitinde işyeri çalışanı olmayan sendika üyelerinin dikkate alınması gerektiğine dair gerekçe isabetli olmamıştır.
    Açıklanan bu hususlara göre, tespit konusu işyerinde başvuru tarihi itibariyle çalışan sayısı 106, sendika üye sayısı ise 52 olmaktadır. İşveren vekilliğine dair itirazın dikkate alınması ile ... ve ... isimli kişilerin işçi sayısından düşülmesi durumunda dahi çalışan sayısı 104, sendika üye sayısı 52 olduğundan, sendika toplu iş sözleşmesi imzalayabilmek için gereken yarıdan fazla çoğunluğu sağlayamamaktadır.
    Tüm bu hususlar muvacehesinde, sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun"un 43’üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın KABULÜ ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 18/09/2018 tarih ve 64932 sayılı yetki tespit kararının İPTALİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44.40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacının yaptığı 35,90 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    4-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
    5-Davacı tarafından yapılan 604,15 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine,
    7-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 03/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi