17. Ceza Dairesi 2019/7955 E. , 2019/9942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143, 168/2, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 7 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca açıklanmalarının geri bırakılmasına dair Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2010 tarihli ve 2010/90 esas, 2010/1217 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 tarih, 2011/523 Esas ve 2012/456 Karar sayılı kararına konu nitelikli hırsızlık suçunu işlemesi nedeniyle yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 143, 168/2, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 7 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarih, 2016/790 Esas ve 2018/509 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 19/03/2019 tarih ve 94660652-105-27-458-2019 Kyb sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/03/2019 tarih ve 2019/31264 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın istem yazısında;
Dosya kapsamına göre, adli sicil ve nüfus kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur, denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nun 50/3. madde ve fırkasında yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” amir hükmü uyarınca, UYAP üzerinden yapılan incelemede, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının anılan yasa ve madde uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda:
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/12/2009 tarih ve 2009/24065 esas nolu iddianame ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında iddianame düzenlendiği ve Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarih, 2016/790 Esas ve 2018/509 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143, 168/2, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 7 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ancak kararın temyiz edilmemesi üzerine 19/06/2018 tarihinde kesinleştiği, infaz aşamasında, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 50/3. madde ve fırkası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmediğinin fark edildiği ve mahkeme tarafından 19/10/2018 ve 2018/509 Karar sayılı ek karar ile infazın durdurulmasına karar verilerek, kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için dosyanın Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verilmekle yapılan inceleme sonucu Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığın’ca 07/01/2019 tarihli yazılarına istinaden de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19/03/2019 tarihli talepleri üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/03/2019 tarih ve 2019/31264 sayılı ihbarnamesiyle kanun Yararına Bozma talebinde bulunulduğu, anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, adli sicil ve nüfus kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemeştir.
Ayrıca, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanarak TCK"nun 53/4. maddesi hükümlerine aykırı davranılmasında da isabet görülmemiştir.
SONUÇ VE KARAR:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre;
“Suçu işlediği tarihte 18 yaşında küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi” karşısında, öncelikle anılan yanlışlık yönünden de kanun yararına bozma istenmesine ilişkin gereğinin takdiri ile görüş bildirildikten sonra, inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.