3. Hukuk Dairesi 2020/7607 E. , 2021/3784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 8. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 13.10.2015 tarihinde davalılardan ... şasi numaralı ... Marka, C 200 d ... model aracı satın aldığını, trafiğe çıkış tarihi 15.10.2015 olan aracın, hemen akabinde emniyet sisteminde arıza çıktığını ve davalılara teslim edildiğini, aynı gün sorun olmadığı ve hemen düzeltileceği beyan edilmiş ise de 19.10.2015 tarihinden beri devamlı oyalanıldığını, 03.11.2015 tarihinde ayıp ihbarında bulunarak aynı zamanda zarar ve ziyan da talep ettiğini, gizli ayıplı olan aracın halen davalılardan ..."da bulunduğunu, beklenen faydanın sağlanamadığını ve araçtan mahrum kalınan zaman aralığında maddi zararının oluştuğunu ileri sürerek, ayıplı aracın misli ile değiştirilmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00.-TL zarar ve ziyanın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, dava konusu arızanın donanımsal olmayıp tamamen yazılımsal olduğunu ve çok kısa süre içerisinde giderildiğini savunarak davanın reddini, aksi halde ise ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, araçta hali hazırda ayıp bulunmaması ve davacının seçimlik haklarından olan ücretsiz onarım hakkını tercih etmesi nedeniyle, aracın misli ile değişim ve tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş; hükme karşı, davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacının istinaf talebinin esastan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı ..., davadan önce 29.06.2015 tarihinde Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan sebeple kısıtlanarak vesayet altına alınmış, vasi olarak kızı ... tayin edilmiştir. Ayıplı mala ilişkin dava, davacı adına yasal temsilcisi olan vasisi tarafından açılmıştır.
Vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "Dava açma izni" kararı alması zorunludur (TMK m. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m.465). Yargılama sırasında 15.06.2017 tarihli celsede, davacı vasisine işbu davayı açabilmesi için yetki verilmek üzere dava açması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, 14.12.2017 tarihli celsede ise, davacı vekili, vasiye dava açma konusunda yetki verilmediğini, vekaletnamelerinin vasiye ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilmesine ve vasiye dava açma konusunda yetki verilmediğinin belirtilmesine rağmen Mahkemece yargılamaya devam olunup davanın esastan reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 07/06/2018 tarih ve 2018/514 E.- 2018/862 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.