
Esas No: 2022/2533
Karar No: 2022/3147
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/2533 Esas 2022/3147 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/2533 E. , 2022/3147 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Bursa 2. Asliye Ticaret ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri’nin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, davalı şirketin adresinin Ankara olduğundan yetkili mahkemenin Ankara Mahkemelerinin olduğu, süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu anlaşıldığından yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, dava konusu ödemenin kaynağı olan haksız fiilin Bursa'da meydana geldiği ve HMK'nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu,davacının yetkili mahkeme bakımından tercihini haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinden yana kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanun'un 16. maddesinde ise "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir" hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK'nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK'nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Kanun koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu durum fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir. Bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK'nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davacı vekili tarafından davacı şirket nezdinde Bütün Riskler Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan Sudesu Gıda ve Meşrubat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle maddi zarar oluştuğu, sigortalı işyerinin tüm güvenlik hizmetinin davalı şirketin üstlendiği, meydana gelen zarardan tamamen davalının sorumluluğu bulunduğu ,meydana gelen olay neticesinde davacı tarafından ekspertiz incelemesi gerçekleştirilerek 112.000,00 TL hak sahiplerine ödendiği belirtilerek sigortacının halefiyet hakkına dayanılarak iddia ettiği alacak için takip başlatılmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin son fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir düzenlemesi karşısında davalının süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak haksız fiilin işlendiği yerin Bursa İli olduğu, dolayısı ile davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacı davayı haksız fiilin işlendiği yerin bulunduğu Bursa ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.