Esas No: 2022/1818
Karar No: 2022/1702
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 13. Daire 2022/1818 Esas 2022/1702 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/1818 E. , 2022/1702 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/1818
Karar No:2022/1702
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nce davanın kabulü ile hükmedilen tutarın davacıya ödenmesi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idarî işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 08/06/1994 tarih ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'un uygulanmasından ve 16/07/1997 tarih ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan davalar.
k) 06/06/1985 tarih ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
l) 03/07/2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay'ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Balıkesir ili sınırları içerisinde bulunan ER:... sayılı II Grup (c) maden sahasının işletme ruhsatı ihalesinin 16/11/2017 tarihinde yapıldığı ve ihalenin 100.100,00-TL bedel ile davacı şirketin uhdesinde kaldığı, Er:... sayılı sahaya, 18/09/2018 tarihinden geçerli ve 10 yıl süreli, Sicil:... sayılı işletme ruhsatının verildiği, işletme ruhsatı ile madencilik faaliyeti yapılamadığından, işletme iznine gerek duyulduğu, işletme izninin ise Maden Kanunu'nun 7. maddesinin zorunlu kıldığı izin belgeleri alındıktan sonra verilebildiği, bu izinlerden ÇED belgesi alınması sürecinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün davacı şirkete hitaben yazdığı ... tarih ve E:... sayılı yazısından, Sicil ... sayılı ruhsat sahasının tescilli olarak I. Derece Arkeolojik Sit Alanında kaldığı, yazı ekinde bulunan, ... tarih ve ... sayılı kararda da, anılan bölgenin I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescilinin devamına karar verildiğinin belirtildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından, ... tarih ve ... sayılı dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunularak, 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre ihale edilmemesi gereken, başka bir anlatımla ayıplı olan, ER:... sayılı saha için yapılan 178.692,00-TL tutarındaki ödenmenin iadesinin istenildiği, davalı idarenin, 21/02/2020 tarih ve E:... sayılı yazısında, ihale şartnamesi hükümleri gereği konuyla ilgili yapılacak bir işlem bulunmadığının bildirilmesi üzere, maden sahası için yapılan 178.692,00-TL tutarındaki masrafın tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı; ... İdare Mahkemesi'nce davanın kabulüne ve hükmedilen 178.692,00-TL tazminatın davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan karara yönelik olarak davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmesi üzerine, davalı idarece temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin hangi davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılmış olup, konusu para ile ölçülebilen davalara ilişkin olarak idare mahkemelerince verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge idare mahkemelerince verilen kararların temyize tabî olup olmadığının, istemde bulunulan parasal tutarın bölge idare mahkemelerince karar verildiği tarihteki temyiz sınırının altında olup olmadığına göre belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun'un 46. ve Ek 1. maddeleri ile 474, 484, 503, 512 ve 521 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde, konusu para ile ölçülebilen davalarda temyiz sınırının, bölge idare mahkemelerince 2022 yılında verilen kararlar için 306.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda, davacı tarafından Balıkesir ili, Merkez ilçesi sınırları içerisinde kalan ER:... sayılı II. Grup (c) maden sahasının ayıplı olarak ihale edildiğinden bahisle maden sahası için yapılan toplam 178.692,00-TL tutarındaki masrafın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın konusu 306.000,00-TL'nin altında kaldığından, Bölge İdare Mahkemesi'nce istinaf başvurusu üzerine 2022 yılında verilen işbu kararın kesin olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması hukuken mümkün olmadığından, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği kuşkusuzdur.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme'ce ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.