Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4936
Karar No: 2018/1237
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4936 Esas 2018/1237 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4936 E.  ,  2018/1237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında,davaya konu, Yassıkara köyü 109 ada 59 ve 128 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 35487,36 m2 ve 31087,32 m2 yüzölçümleri ile asliye hukuk mahkemesinin 2005/30 Esas sayılı dosyasında tescil davası bulunduğu nedeniyle malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir.
    Davacıların çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescili istemiyle açtığı tescil davası, haklarında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ve dava konusu 109 ada 59 sayılı parselin, 04/07/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 1396,62 m2 yüzölçümündeki bölümünün Hazine adına tesciline, geri kalan 34090,74 m2 bölümünün ve 109 ada 128 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin tarih19/01/2007 gün ve 2006/16756 - 2007/450 E.K. sayılı ilamı ile (karara dayanak alınan bilirkişi raporunda, 109 ada 128 parsel ile 109 ada 59 sayılı taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğrafında boşluk olarak görünen bozulmamış orman toprağı olduğu belirtildiği halde, bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözetilmeksizin, sonuç bölümünde saptanan bulgularla çelişecek biçimde orman sayılmayan yerlerden olduğu yolunda görüş bildirildiği gözlenmiş olup,bilirkişi raporunun bu hali ile, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, önceki rapordaki çelişkileri giderecek biçimde, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de yöntemince uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine, Yassıkara Köyü 109 ada 59 ve 128 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.01.2011 tarih, 2010/11564 - 2011/188 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.Şöyle ki;karara dayanak alınan orman bilirkişi raporunda, 109 ada 128 parsel sayılı taşınmazın 1949 tarihli hava fotoğrafında açık alanda kaldığı, 1979 ve 1987 tarihli memleket haritalarında büyük bir kısmının açık alanda kaldığı ancak, fiilen orman toprağı özelliğinde ve üzerinde ardıç ağacı bulunan ve ormanla bütünlük gösteren yerlerden olduğunun belirtildiği, yine dava konusu 109 ada 59 parsel sayılı taşınmazın 1949 tarihli hava fotoğrafında açık alanda kaldığı,1979 ve 1987 tarihli memleket haritalarında büyük bir kısmının açık alanda kaldığının belirtildiği, rapora eklenen memleket haritasında yargıtay denetimini sağlayacak biçimde çevre parsellerin gösterilmediği gözlenmiş olup, bu durumda raporlar arasında çelişki bulunduğu gibi, yöreye ait 1979 tarihli ve 1987 tarihli memleket haritalarından daha eski tarihli hava fotoğrafı ile memleket haritası bulunulabileceği gözetilerek, bu çelişkileri giderecek biçimde yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası uygulanmaksızın, çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamaz"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, Yassıkara köyü 109 ada 59 ve 128 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmek suretiyle malik sütunlarının doldurulmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu yoktur.
    Mahkemece dava konusu taşınmazların orman olduğunun kabulü yönünde karar verilmişse de karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyleki; dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2 maddesi gereğince resen araştırma ilkesine tabi olup, dava konusu taşınmazlar başında yapılan üç kez keşif neticesinde 2012, 2013 ve 2015 yıllarında alınan orman bilirkişi raporları denetime elverişli olmadıkları gibi usulüne uygun bir orman değerlendirilmesi yapılmadan eksik hazırlanmış raporlardır ancak her üç raporda da taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları sonucuna varılmıştır. Bilirkişi raporları bu hali ile çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmamakla birlikte mahkemece raporların aksine taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu sonucuna varılması da bilimsel dayanaktan yoksundur. Yine 2012 yılında alınan ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların %5-10 eğime sahip ve 35-40 yıldır işlemeli tarım yapılan tarla vasfında taşınmazlar olduğu belirtilmiş olup; 2015 yılında alınan ziraat bilirkişi raporunda ise 128 nolu parselin özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, 59 nolu parselin ise mutlak tarım arazisi vasfında olmadığı belirtilmiş olup raporlar arasında bu çelişki giderilmemiş, muris ... ve mirasçılarının adlarına senetsizden tespit gören taşınmaz miktarlarıda araştırılmamıştır.
    Bu nedenle taşınmazın en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planlarında ne olarak gözüktüğü belirlenmeli yapılan araştırmalar neticesinde taşınmazların orman olmadığı belirlendiği taktirde dava tarihinden 20 yıl öncesi hava fotoğrafları stereoskopik olarak incelenerek taşınmazın tasarruf sınırlarının olup olmadığı belirlenmeli ayrıca taşınmazların zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlendiği taktirde davacının taşınmazları zilyetlikle kazanma koşullarını sağlayıp sağlamadığı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden edinilen taşınmaz mal sınırının aşılıp aşılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yetersiz, birbiri ile çelişen ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, kadastro tespitinden 20 yıl önceki memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotografları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine en eski hava fotoğraflarının ve dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarının stereoskopik aleti ile üç boyutlu incelenmesi yapılarak taşınmazların niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla dinlenmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, Muris ... ve mirasçıları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi