10. Hukuk Dairesi 2018/5971 E. , 2020/395 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalılar Karayolları Trafik ..., ... Sulama Birliği vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, .... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davacı Kurum vekili ile davalı ...Sulama Birliği vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine,davalı Karayolları Trafik ...’nın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın davalı Karayolları Trafik ... yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum avukatı ile davalı ... Sulama Birliği avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle, sigortalı Ahmet Türkmen’in davalılardan Sulama Birliğinin işçisi olup, 16/08/2014 tarihinde geçirdiği trafik-iş kazası sonucu vefat ettiğini, hak sahiplerine 201.433,91 TL peşin değerli gelir bağlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilirkişi raporuna istinaden de 15/05/2017 tarihli talep artırım dilekçesiyle taleplerini, ... ve İsmail Küçüksüleyman yönlerinden 74.606,17 TL ile sınırlı olmak üzere, 97.851,96 TL"ye çıkardıklarını belirtmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... Sulama Birliği vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili birliğin bir kusurunun bulunmadığını, olayın 3. kişinin kusuru nedeniyle oluştuğunu, kazanın trafik kazası olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... duruşmadaki beyanında özetle; kazada kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece Mahkemesi tarafından, olayın iş kazası olup, davalı işveren ... Sulama Birliği" nin %25, kazaya karışan otomobil sürücüsü davalı ..."ın %50, davacı işçinin %25 oranında kusurlu bulundukları, hesap uzmanı bilirkişinin raporunda, kurumun rücu edebileceği miktarın 97.851,96 TL olduğunun belirtildiği, davanın yasal dayanağının, 5510 sayılı Yasanın 21.maddesinin 1. ve 4. fıkraları olduğu gerekçesiyle "Davanın Kabulü ile,
1-Davacı kurumca hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye olan 97.851,96 TL nin gelir bağlama onay tarihi olan 17.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Kastamonu Germeçtepe Sulama Birliği ,... ve Karayolları Trafik Güvence hesabından (... ile Karayolları Trafik ... yönünden 74.606,17 TL İle sınırlı ve müşterek ve müteselsilen sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacı kuruma verilmesine..." karar verilmiştir.
Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, sigortalının kusurunu kabul etmediklerini, hesap raporunda tavan hesabının yanlış yapıldığını, peşin değerin eksik belirlendiğini;
İşveren Sulama Birliği vekili, kusurları bulunmadığını, kaçınılmazlığın değerlendirilmediğini;
... vekili ise, ... Sig. A.Ş."nin geçerli sigorta poliçesi olduğundan kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, 21/4. maddenin yanlış anlaşıldığını, evlenme indiriminin ve kız çocuk için 24 yaşına dek hesabın yanlış uygulandığını, faiz başlangıcı ve uygulamasının hatalı bulunduğunu ileri sürmektedir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi davacı vekili ile davalı Sulama Birliği’nin istinaf başvurularını HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,Güvence Hesabının istinaf talebini ise “...Somut olayda, kazaya sebep olduğu belirgin bulunan ve davalı ... tarafından kullanılan 74 BB 162 plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde, 16.8.2014-16.8.2015 dönemi hakkında, ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalanmış bulunduğu, kazanın Cumartesi günü, 15.00 sularında gerçekleştiği gözetildiğinde, poliçenin kaza sonrası düzenlenmiş olamayacağı, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında, davalı ... yönünden davanın reddi gerektiği sonucuna” vararak kabul etmiş,buna göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın ... yönünden husumet yokluğundan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum ile davalı Sulama Birliği Başkanlığı vekili istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dava, 16.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri nedeniyle uğranılan Kurum zararının teselsül hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesi ve 2918 sayılı Yasadır.
Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu ile ceza davasında belirlenen maddi olguların bağlayıcı olacağı hususu da gözetilmek suretiyle, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde sigortalı ile davalıların ve varsa dava dışı kişilerin kusur oran ve aidiyetleri konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6331 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, kazanın, davalı ... Sulama Birliği Başkanlığı sigortalısı olarak çalışan kazalının davalı işverenliğe ait motorsikletle karşı yönden gelen davalı ... yönetimindeki araçla çarpışması sonucu sigortalının vefat etmesi şeklinde meydana geldiği; Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 24.06.2015 tarihli İnceleme Raporunda davalı işveren Sulama Birliği Başkanlığı’nın iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili sigortalıya yeterli eğitim vermeme,bu konuda yeterli denetim yapmaması ve iş kazasının geç bildirimi nedeniyle %10, davalı sürücü ..."ın doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma kuralını ihlal etmesi nedeniyle %85, sigortalının kask takmaması nedeniyle %5 oranında (ağır kusurlu) kusurlu olduğu belirtilmiş, yapılan yargılama sırasında alınan ve karara esas olan 28.06.2016 ile 24.03.2017 tarihli kusur raporlarında ise, davalı işveren Sulama Birliği Başkanlığı’nın iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili sigortalıya yeterli eğitim vermeme, sigortalıya emniyetli çalışma alışkanlığı kazandırmama,işin yürütümünü çalışanın inisiyatifine bırakmış olması ve temin ettiği kaskın sigortalı tarafından kulanımını sağlamama nedenleriyle %25, davalı sürücü ..."ın kavşaklarda ilk geçiş hakını vermeme, doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma kuralını ihlal etmesi nedeniyle %50, sigortalıya ise kavşağa girişinde hızını azaltmama,işveren tarafından temin edilen kaskı takmama nedenleriyle %25 oranında kusurlu bulunmuş ise de,olayın maddi oluş şekli tam olarak aydınlatılamamıştır. Zira olay sırasında sigortalının yanında işverenince temin edildiği belirtilen kaskın olup olmadığı, vefatına kafa travması vs. gibi bir hususun mu yoksa başkaca bir yaralanma neticesinde mi meydana geldiğinin bu bağlamda taraflarca alınması gereken iş sağlığı güvenliği önlemlerinin nelerden ibaret olacağının tespitini teminen olayla ilgili ceza dosyası getirtilmeli, kaza sırasında sgortalının yanında kask olup olmadığı hususu ile otopsi raporunda ölüm nedeninin kafa travması vs. den meydana gelip gelmediği belirlenmeli, ölüm sebebine göre sigortalının olay esnasında kask takmasının sonuca etkili olup olmadığı ve bu kapsamda davalı işverenin sorumluluğu ile diğer kişilerin sorumluluğu, davaya konu iş kazası kolunda ve iş güvenliği ile işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınarak, iş kazasının oluşumunda kusur oran ve aidiyetleri ayrı ayrı usulünce belirlenip, yapılacak değerlendirme sonuca göre bir karar verilmelidir.
2-5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet, kusuru varsa, bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1279. maddesinde “Mukavelenin yapıldığı sırada sigorta ettiren … kimse, rizikonun gerçekleşmiş olduğunu … bilmekte iseler sigorta mukavelesi hükümsüzdür …” hükmüne ve aracı işletenin zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşmesinden sonra rizikonun gerçekleştiğini bilerek sigorta mukavelesini yapılması halinde, anılan sözleşmenin hükümsüz olacağı düzenlenmiş olup, aynı yasanın 1264. maddesinde ise; sigorta poliçesi ile buna aykırı düzenleme yapılamayacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, Karayolları Motorlu Araç Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın A-4. maddesine göre; sigorta poliçesinde aksi kararlaştırılmadığı sürece, sigorta sözleşmesinin, Türkiye saati ile saat 12.00’da başlayıp, öğle vakti saat 12.00’da sona ereceği hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamına göre, davalı ... tarafından kullanılan 74 BB 162 plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde, kaza tarihi başlangıçlı olarak,16.8.2014-16.8.2015 dönemi hakkında, ... Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenmiş zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalanmış bulunduğu, kazanın Cumartesi günü, 15.00 sularında gerçekleştiği gözetilerek poliçenin kaza sonrası düzenlenmiş olamayacağı gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. Zira, kaza tarihinde geçerli olmak üzere, davalı sürücü tarafından kullanılan araca ait bir zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin olup olmadığı hususunda yeterli bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı sürücünün kullandığı araca ait Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesinin var olup olup olmadığı araştırılmalı, bu kapsamda varsa poliçe sureti dosyaya getirtilmeli, kazanın meydana geldiği tarih ve saat ile sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi ve saati kesin olarak belirlenmeli, böylece kaza tarih ve saatinde geçerli bir poliçenin var olup olmadığı tespit edilmeli, geçerli poliçeye rastlanmaması halinde ise davalı ... Hesabının sorumluluğunun devam edeceği hususu gözetilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatı ile davalı Kastamonu Germeçtepe Kırcalar Sulama Birliği avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve istinaf başvurusunun kabulü ile davanın ... yönünden reddi, diğer davalılar yönünden kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Kastamonu Germeçtepe Kırcalar Sulama Birliği"ne iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.