10. Ceza Dairesi 2019/2433 E. , 2019/7722 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 05/07/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... (Kaytaran)"ın TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine dair Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararı ile; sanığın memnu hakların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararınının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/07/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 30/09/2005 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararıyla TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeden kesinleştiği,
2- Hükümlünün 10/08/2018 tarihli dilekçeyle yasaklanmış haklarının geri verilmesini talep etmesi üzerine, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararıyla “memnu hakların iadesini gerektirecek bir hak yoksunluğuna hükmedilmediği” gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “1-Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararı yönünden;
19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerektiği, görüldüğü üzere 191. madde uyarınca hükmolunacak tedbirin veya cezanın ne şekilde infaz edileceğinin maddede açıkça belirtilmiş olduğu ve özel düzenleme niteliğinde bulunduğu, hal böyle olunca uyuşturucu madde kullanmak suçundan 5237 sayılı Kanunun 19/2-4. maddeleri uyarınca denetimli serbestlik tedbirine hükmolunan sanık hakkında Türk Ceza Kanununun genel hükümlerinde yer alan ve erteleme müessesini düzenleyen 51. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- İstanbul Anadolu (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararı yönünden;
Adı geçen sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan almış olduğu mahkûmiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 14 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanunun 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda her ne kadar Mahkemesince verilen kararda hak yoksunluğunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve hakkındaki adlî sicil arşiv kaydı bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararı ile; İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1- Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararına yönelik talebin incelenmesi:
Hükümden sonra 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülerek, karar tarihi itibari ile inceleme yapılmıştır.
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu ile ilgili olarak, suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 29/06/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191/5. maddesinde yer alan “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir.” şeklindeki düzenlemenin özel bir erteleme hükmü niteliği taşıdığı, ayrıca TCK’nın 51. maddesi uyarınca erteleme kararı verilmesinin denetimli serbestlik tedbirinin uygulamasını geciktirebileceği ve uygulanmasını imkansız hale getirebileceği gözetilmeden, genel bir düzenleme olan TCK"nın 51. maddesi uyarınca erteleme kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
2- İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararına yönelik talebin incelenmesi:
Hükümlünün yasaklanmış haklarının geri verilmesini talep etmesi üzerine, her ne kadar Mahkemece "yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine” karar verilmişse de,
Hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile bir suçtan mahkûmiyetin doğal neticesi olarak Anayasanın 76. maddesi ve diğer özel kanunlarda yer alan "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet" gibi, bir suçtan mahkûmiyetin sonucu olan hak yoksunluklarının yasak hakların geri verilmesi yoluyla giderilebileceği, somut olayda da hükümlü hakkında arşiv kaydına alınmış olan mahkûmiyetin yukarıda bahsedilen hak yoksunluklarına yol açacağı cihetle,
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan hükümlünün hukukî durumunun 5352 sayılı Yasanın 13/A maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle “yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi,
18/09/2018 tarihli karardan önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi hükümlü lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa hükümlünün bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde hükümlünün infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği aynı nitelikteki başka bir suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Hükümlü hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise, daha önceki tarihlerde işlediği aynı suçtan dolayı verilmiş olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları ve önceki hükümlülükleri dikkate alınmaksızın, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibarıyla, 5560 sayılı Yasa ile değişik TCK’nın 191. maddesine göre ceza takdir edilip “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
Karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2006 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı kararı ile; İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2005/905 esas, 2006/396 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 09.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.