Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyize gelen borçlu tarafın temyiz dilekçesinde şikayete konu takip dosyasının Beykoz İcra Müdürlüğü"nün 2008/322 Esas numaralı dosyası olduğunu belirttiği, ancak şikayet dilekçesinde belirtilen ve mahkeme kararında incelenen takip dosyasının Beykoz İcra Müdürlüğü"nün 2008/4849 Esas numaralı dosyası olduğu anlaşılmıştır.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kira sözleşmesine dayalı kira alacağı için başlatılan ilamsız takibe karşı borçlunun, 12.12.2010 tarihli protokolü ibraz ettiği, bu protokolde belirtilen çekleri ödeyerek ibra edildiğini ve protokole göre alacaklının alacağından feragat etmesine rağmen takibe devam ederek kendisine muhtıra gönderildiğini ileri sürerek itfa nedeniyle icra takibinin iptalini istediği; mahkemece söz konusu protokolün 5.maddesinin borçlu tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa itirazdır.
İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer"ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Bu istemin kabul edilmesi için İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur.
Somut olayda, alacaklı tarafça kira alacağı için 17.11.2008 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, borçluya örnek 7 ödeme emri tebliği üzerine süresinde takibe itirazı neticesinde takibin durdurulduğu; alacaklı tarafın itirazın kaldırılması isteminin 27.05.2010 tarihli mahkeme kararı ile kabulüne ve 398,40TL"sinin kira alacağından indirildikten sonra kalan kira miktarı üzerinden takibin devamına karar verildiği; alacaklı tarafın talebi ile borcun ödenmesi için 22.11.2011 tarihinde borçluya muhtıra gönderildiği görülmüştür. Taraflar arasında akdedilen ve imzası inkar edilmeyen 12.12.2010 tarihli protokol incelendiğinde; 8 maddeden oluştuğu, üçüncü ve döndüncü maddelerin şikayete konu takip dosyasına ilişkin olduğu, diğer maddelerin ise dava dışı iki farklı icra dosyasına ait düzenleme içerdiği ve mahkemece protokolün bir bütün olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, öncelikle tarafların beyanları, sundukları deliller, borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı belgeler ve protokolün şikayet konusu takip dosyasına ilişkin hükümleri değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresi ile “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.