3. Hukuk Dairesi 2016/8596 E. , 2018/480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; murisi olan babasının 01.08.2001 tarihinde davalıya devrettiği dükkânın bu tarihten itibaren davalı tarafından işletildiğini, 2005 yılına ait ödenmeyen su faturalarının tahsili için ilgili belediye tarafından murisi aleyhine takip başlatıldığını, başlatılan takibe murisin ölümünden sonra mirasçıları yönünden devam olunduğunu, icra dosyasına konu borcu kendisinin ödemek zorunda kaldığını, ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurduğunu savunarak, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın süresinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu dükkânı kullanmadığından takibe konu faturalar ile ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ... köylü pazarında bulunan dükkan vasıflı taşınmazın 01.08.2001 tarihinde davacının murisi ... Güleç tarafından davalı ...... ’e devredildiği, ilgili Belediyeden getirtilen kayıtlarda su kullanımının devir tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, su aboneliğinden kaynaklanan fatura bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “ İlamsız İcra Takibine İtirazın Hükümden Düşürülmesi”ne ilişkin 67 ve devamı maddeleri uyarınca; ilamsız icra takibi yapan alacaklının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak üzerine iki seçeneği mevcuttur. Buna göre, alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde İİK"nun 68/a maddesine göre icra mahkemesinde itirazın kaldırılması veya 1 yıl içinde genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklının İİK"nun 68/a maddesine dayalı olarak icra mahkemesinde dava açması, süresi içinde İİK"nun 67.maddeye göre genel mahkemede itirazın iptali davası açmasına engel teşkil etmez.
Yukarıda belirtilen yasal hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; İtirazın iptali davasının itirazın kaldırılması davasından sonra açıldığı hallerde, itirazın kaldırılması davasının kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığı gibi 1 yıllık hak düşürücü sürenin açılan itirazın kaldırılması davası nedeniyle uzaması da söz konusu olmayacaktır. Ayrıca; itirazın kaldırılması ve itirazın iptali davası için yasada öngörülen sırasıyla 6 aylık ve bir yıllık hak düşürücü sürelerin başlaması bakımından itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. ( İİK.nun md. 67/1 ve md.62/2 )
Somut uyuşmazlıkta ; davacının davalı aleyhine 04/04/2012 tarihinde 2.966,00 TL asıl alacak 1,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.967,46 TL bedel üzerinden ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı- borçluya 10 Nisan 2014 gününde tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içerisinde 13 Nisan 2012 gününde borç ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davalı tarafça 18 Nisan 2013 tarihinde elden tebliğ alındığı, akabinde davacının ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/219 esas sayılı dosyası üzerinden icranın kaldırılması davası açtığı, davanın İİK 68. maddesindeki belgelerle ispat koşulu yerine getirilemediğinden reddine karar verildiği, bunun üzerine davacının temyiz incelemesine konu eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar takip dosyasında itirazın alacaklıya tebliğine dair evraka rastlanmamış ise de; alacaklının aynı takiple ilgili itirazın kaldırılması talebiyle 19.04.2013 tarihinde ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtığı dosya içerisindeki İcra Mahkemesi İlamından anlaşılmaktadır. Bu durumda itirazın en geç bu tarihte davacı tarafça öğrenildiğinin TMK’nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralı gereği kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu itibarla; mahkemece, en geç 19.04.2014 tarihinde açılması gereken itirazın iptali davasının, bu süre geçtikten sonra 25.11.2014 tarihinde açıldığı gözetilerek, hak düşürücü süre nedeniyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.01.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.